Hayati Sır şu zor zamanda insan neslinin korunabilmesi için hepimizi toplu bir uyanışa çağırıyor; “En güzel olandır... Hayat! Birbirimize bakışımız. Temasımız... Hissedişimiz. Yeryüzünün bilgisi. İnsanın o güzel tabiatıdır. Ve insan böylesine bereketli bir dünyada mutluyken... Yıllardır küresel şirk-etlerin o kötücül hamleleriyle bugünlere geldik. Dünya şu an buhran içinde! Pek çoğumuz için bu kaostan çıkış yolları kapanmış gibi! Herkes diyor ki çare nedir? Kurtuluş! Göklerden bir yardım gelmeli. Bir uyanış gerçekleşmeli. ‘Gök Yazılar’ını okuyacağız o zaman. Asrın sır taşıyıcıları! Ruh muhaf
Tükendi
Gelince Haber VerHayati Sır şu zor zamanda insan neslinin korunabilmesi için hepimizi toplu bir uyanışa çağırıyor; “En güzel olandır... Hayat! Birbirimize bakışımız. Temasımız... Hissedişimiz. Yeryüzünün bilgisi. İnsanın o güzel tabiatıdır. Ve insan böylesine bereketli bir dünyada mutluyken... Yıllardır küresel şirk-etlerin o kötücül hamleleriyle bugünlere geldik. Dünya şu an buhran içinde! Pek çoğumuz için bu kaostan çıkış yolları kapanmış gibi! Herkes diyor ki çare nedir? Kurtuluş! Göklerden bir yardım gelmeli. Bir uyanış gerçekleşmeli. ‘Gök Yazılar’ını okuyacağız o zaman. Asrın sır taşıyıcıları! Ruh muhafızları! Ashâb-ı Kehf yâranı! Söze geldi!.. Ve harfler, kelimeler. Hepsi de yeni mânâlar. Sırlı ‘bir’ çıkış yolu işte! Aslında hayat hâlâ öylesine güzel ki!.. Rabbimiz bizi terk etmedi. Ümit her daim var olacak...”
Ve Hayati Sır bugün yaşananları da şöyle dile getiriyor; “Gerçek olan her harf, her kelimenin artık çok daha değerli olacağı zor bir zamanın içine giriyoruz... Ata tohumlarımız gibiler! Sözün hakikatinin devamlılığı için direnmeliyiz. Kâğıtlar olmazsa söz, hakikatine kavuşamaz. Ekranların tahakkümü altına girer. Her harf, her kelime mânâsını yitirir. Ve hiç kimse birbirini anlayamaz. Kaos bundandır. Elbette ki kasıtlıdır. İşte bunun içindir. Yeryüzünün, insanların, çocukların sinsice imhası!.. Sözün hakikatinin yitirilmesi yüzündendir. Tarih boyunca bir daha yaşanmaması için ortak kabul gören o dayanılmaz kitlesel acılar bile bugün normalleştirilmeye çalışılıyor. Kitlesel imhalar top, tüfek, tankla yapılmıyor ki artık! Fark edilemiyor bile! Yüksek teknoloji! Yapay genler! Genom! DNA tekamülü! Tohum!.. Ve de uydulardan elektromanyetik frekanslar gönderilerek yapılıyor. Şunu da söyleyelim ki; üzerimize dijital tsunami gibi gelen bu Yeni Dünya Düzeni! Maalesef insan neslinin sona erdirilmesiyle programlanmış ‘yapay zekâ’ ürünüdür. Ve tüm bunların ardından onların getirmek istedikleri gelecek! Yapay! Hibrit! Mekanik! Dijital esarettir... ‘Great Reset’ budur.
Elbette ki muvaffak olamayacaklar... Ağaçlar, ormanlar... Uçan kuşlar... Balıklar. Karıncalar bile direnecekler. Topluca bir uyanış gerçekleşecek inşallah. Yeter ki insanlar kendi nesillerinin korunması için bir an önce bir araya gelebilsinler. Ve pasif iyilikten, aktif iyiliğe geçebilsinler. Görecekler ki o zaman. Uyanışımız çok yakın!..”