Evinize ilk defa gelen, heybetli kütüphanenizi görüp de size, “Hepsini okudunuz mu?” diye sormaktan daha iyi bir şey bulamayan birine verilebilecek birçok cevap biliyorum. Dostlarımdan biri şöyle cevap verirdi: “Daha fazlasını beyefendi, daha fazlasını.” İki kitap âşığı Jean-Claude Carrière ve Umberto Eco, insan ruhunun kendini bulması ve tanıması için metne ihtiyaç duyduğu konusunda hemfikir – bu metin ister parşömende, ister kâğıtta, ister elektronik dosyada yazılı olsun. Şekilleri değişse bile kitapların dijital çağda da varlığını sürdüreceğine inanan bu iki yazar, kitabın beş bin yıllık tar
Tükendi
Gelince Haber VerEvinize ilk defa gelen, heybetli kütüphanenizi görüp de size, “Hepsini okudunuz mu?” diye sormaktan daha iyi bir şey bulamayan birine verilebilecek birçok cevap biliyorum. Dostlarımdan biri şöyle cevap verirdi: “Daha fazlasını beyefendi, daha fazlasını.” İki kitap âşığı Jean-Claude Carrière ve Umberto Eco, insan ruhunun kendini bulması ve tanıması için metne ihtiyaç duyduğu konusunda hemfikir – bu metin ister parşömende, ister kâğıtta, ister elektronik dosyada yazılı olsun. Şekilleri değişse bile kitapların dijital çağda da varlığını sürdüreceğine inanan bu iki yazar, kitabın beş bin yıllık tarihinde sohbet tadında bir yolculuğa çıkıyor. Zamanda ve mekânda gezinirken gerçek kişiler roman kahramanlarına karışıyor; koleksiyoncuların tutkuları, neden bazı dönemlerin çok sayıda şaheser doğurduğu, kütüphanemizi nasıl düzenlememiz gerektiği anlatılıyor. Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın, her şeyden önce okurlara ve kitaplara bir övgü, bir kutlama metni.