İmamların yalnızlığı/mazlumluğu o yüce insanların kendi dönemleriyle sınırlı kalmadı, aksine asırlar boyunca onların yaşamlarının en önemli, belki de asli boyutunun göz önüne alınmaması, onların tarihî yalnızlıklarını devam ettirmiştir. Hidayet İmamları’nın 250 yıllık süreçteki hayatlarının kesintisiz çizgisini oluşturan "kapsamlı siyasi mücadele" unsuru, ilmi ve manevi yönleriyle ilgili rivayetlerin, hadislerin ve biyografilerin arasında kaybolmuştur.
Bizler İmamların yaşamını sadece parlak ve değerli hatıralar olarak değil, bir ders ve örnek olarak öğrenmeliyiz ve bu da o yüce şahsiyetlerin siyasi yöntem ve niteliklerini dikkate almadan mümkün değildir. Bu yüce insanların yaşamları zahiri farklılıklara rağmen -ki bazıları, bu yaş
Tükendi
Gelince Haber Verİmamların yalnızlığı/mazlumluğu o yüce insanların kendi dönemleriyle sınırlı kalmadı, aksine asırlar boyunca onların yaşamlarının en önemli, belki de asli boyutunun göz önüne alınmaması, onların tarihî yalnızlıklarını devam ettirmiştir. Hidayet İmamları’nın 250 yıllık süreçteki hayatlarının kesintisiz çizgisini oluşturan "kapsamlı siyasi mücadele" unsuru, ilmi ve manevi yönleriyle ilgili rivayetlerin, hadislerin ve biyografilerin arasında kaybolmuştur.
Bizler İmamların yaşamını sadece parlak ve değerli hatıralar olarak değil, bir ders ve örnek olarak öğrenmeliyiz ve bu da o yüce şahsiyetlerin siyasi yöntem ve niteliklerini dikkate almadan mümkün değildir. Bu yüce insanların yaşamları zahiri farklılıklara rağmen -ki bazıları, bu yaşamların belirli bölümlerinde bazı çelişkiler olduğu düşüncesine de kapılmıştır- kesintisiz ve uzun bir hareket bütünüdür ki, hicri onuncu, on birinci yıldan başlayıp 250 yıl boyunca sürmekte ve hicri iki yüz altmışıncı yılda – Gaybet-i Suğra’nın başlangıç yılı- son bulmaktadır.
Bu yüce şahsiyetler bir bütündür, bir şahsiyettirler. Onların hedeflerinin ve yönlerinin aynı olduğunda şüphe yoktur. O halde biz İmam Hasan-ı Mücteba, İmam Hüseyin ve İmam Seccad (a.s.)`ın hayatlarını ayrı ayrı tahlil etmek yerine -muhtemelen bu üç İmamın yaşamlarındaki zahiri ihtilaflar dolayısıyla birbirleriyle çelişmekte ve ihtilaf içinde oldukları gibi büyük bir hatanın tuzağına düşeriz- 250 yıl ömür sürmüş bir insan gibi farz etmeliyiz. Hicretin on birinci yılında yola çıkıp hicri iki yüz altmışıncı yıla kadar bu yolda yürümüştür.
İşte, bu tespitten yola çıkarak hazırlanan 250 Yıllık İnsan kitabının içeriği İmamların mücahidane yaşamlarının yön ve hedefindeki yüce kavramları ortaya koymanın peşindedir, bu yüzden sadece tarihi bir kitap olmaktan çok, belirli konuda yapılmış tahlil ve analizdir. Dolayısıyla İmamların yaşamlarındaki olayları açıklayıp şerh etmek yerine, her bir Masumun yaşamına genel bir bakışı, ilgili dönem tarihini bütün bu yüce şahsiyetlerin peşinde oldukları hedefler doğrultusunda ortaya koymaktadır. Bu yüzden, değerli okuyucuların İmamların yaşam hikâyelerine aşinalıkları ne kadar çok olursa 250 Yıllık İnsan kitabını daha derinden teneffüs etme imkanları olacaktır.