Savaştan sonra Allah Resulü (sav) Hz. Musab’ın şehit düştüğü yere geldi.
Güzel yüzlü genç yüzükoyun bir şekilde yatıyordu. Aman Allah’ım! Bu nasıl bir şeydi böyle, bu manzaraya hangi yürek dayanabilirdi ki?
Daha dün gibi hatırlıyordu Hz. Musab’ın üzerindeki ipek giysileri, güzel kokuları, heyecan içinde Erkam b. Ebi’l Erkam’ın evine gelişini…
Şimdi ise O’nun tüm bedenini kefenleyecek bir bez parçası dâhi yoktu. Bez baş tarafa çekilince ayakları; ayaklarına çekilince başı açıkta kalıyordu. Hz. Muhammed (sav), hüzün
Tükendi
Gelince Haber VerSavaştan sonra Allah Resulü (sav) Hz. Musab’ın şehit düştüğü yere geldi.
Güzel yüzlü genç yüzükoyun bir şekilde yatıyordu. Aman Allah’ım! Bu nasıl bir şeydi böyle, bu manzaraya hangi yürek dayanabilirdi ki?
Daha dün gibi hatırlıyordu Hz. Musab’ın üzerindeki ipek giysileri, güzel kokuları, heyecan içinde Erkam b. Ebi’l Erkam’ın evine gelişini…
Şimdi ise O’nun tüm bedenini kefenleyecek bir bez parçası dâhi yoktu. Bez baş tarafa çekilince ayakları; ayaklarına çekilince başı açıkta kalıyordu. Hz. Muhammed (sav), hüzün içinde, “O’nu baş tarafına çekiniz! Ayaklarını otlarla kapatınız!” buyurdu.