Monografi türünde hazırlanan bu kitap, “Büyük Vezirler Çağı” olarak bilinen onuncu yüzyılın ilk yarısında Abbâsî İmparatorluğunun entrika ve yolsuzluklar içerisinde adım adım çöküşünün serüvenini içermektedir. Eserin içeriğinde İbnü’l-Furât’ın kâtiplik zamanlarında (279-296/892-908) ve üç defa getirildiği vezirlik dönemlerinde
(296-312/908-924) gerçekleşen siyasi olaylar, Abbâsî idari mekanizmasının işleyiş şekli, mali sistemin açıklarından kaynaklanan yolsuzluk teşebbüsleri, vezir aileleri arasındaki iktidar kavgaları, m
Tükendi
Gelince Haber VerMonografi türünde hazırlanan bu kitap, “Büyük Vezirler Çağı” olarak bilinen onuncu yüzyılın ilk yarısında Abbâsî İmparatorluğunun entrika ve yolsuzluklar içerisinde adım adım çöküşünün serüvenini içermektedir. Eserin içeriğinde İbnü’l-Furât’ın kâtiplik zamanlarında (279-296/892-908) ve üç defa getirildiği vezirlik dönemlerinde
(296-312/908-924) gerçekleşen siyasi olaylar, Abbâsî idari mekanizmasının işleyiş şekli, mali sistemin açıklarından kaynaklanan yolsuzluk teşebbüsleri, vezir aileleri arasındaki iktidar kavgaları, muâmere adıyla bilinen komplolar ile yargılamalar ve tüm bunların Abbâsîlerin çöküşünü nasıl etkilediğinin canlı tasvirleri yer almaktadır.Dönemin şahitleri tarafından yazılan kronikler, vezirlerin hayatlarına dair kaleme alınan ahbârü’l-vüzerâ kitapları, Abbâsî devlet ricalinin konu edinildiği edebi tür niteliğindeki eserler ve modern araştırmalar incelenerek; prosopografik yaklaşımla tarih metoduna uygun bir şekilde hazırlanan çalışmada Abbâsîlerin çöküş sürecinin hızlan-
masında; dîvânlarda çalışan kâtiplerin, birbirleriyle çatışmaya girişen vezir ailelerinin, zamanla kontrolden çıkan damânlık (iltizam) sisteminin, müsadere uygulamalarının ve kahramâne adı verilen saray hanımlarının etkisi çeşitli yönlerden incelenmiştir. Dolayısıyla bu eser büyük bir devlet nasıl çöker sorusuna cevap vermektedir.