Türkiye’deki felsefe tarihine dair araştırmaların sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için hiç kuşkusuz diğer alanlarda olduğu gibi felsefe alanında da önemli bir araştırma aracı olan bibliyografik çalışmaların yeterli bir hale getirilmesi kaçınılmazdır. Bu alandaki bir yetersizlik, sadece Türkiye’deki felsefi gelişimin tarihsel süreç içerisindeki yerini, konumunu, temel özelliklerini ve gidişatını belirleme noktasında değil, aynı zamanda bugünün şartlarında felsefi söylemin yeniden inşasında da başarısızlığa yol açmaktadır. Zira tarihte üretilmiş felsefi birikimin doğru bir biçimde tespiti, tahlili, anlaşılmas
Tükendi
Gelince Haber VerTürkiye’deki felsefe tarihine dair araştırmaların sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için hiç kuşkusuz diğer alanlarda olduğu gibi felsefe alanında da önemli bir araştırma aracı olan bibliyografik çalışmaların yeterli bir hale getirilmesi kaçınılmazdır. Bu alandaki bir yetersizlik, sadece Türkiye’deki felsefi gelişimin tarihsel süreç içerisindeki yerini, konumunu, temel özelliklerini ve gidişatını belirleme noktasında değil, aynı zamanda bugünün şartlarında felsefi söylemin yeniden inşasında da başarısızlığa yol açmaktadır. Zira tarihte üretilmiş felsefi birikimin doğru bir biçimde tespiti, tahlili, anlaşılması ve orumlanması öncelikle bu alanda ortaya konulmuş eserlerin belirlenmesini gerekli kıldığı gibi, böyle bir birikimin gelecek kuşaklara aktarılması, onunla bir diyalog içerisine girilmesi ve bunun sonucunda yeni felsefi sentezin ve üretimin sağlanması da yine bu alandaki çalışmalara vukufiyeti luzumlu hale getirmektedir. Bu çerçevede,Türkiye`de oldukça uzun bir geçmişe sahip olan felsefe tarihinin sadece belli bir kesitine yönelen ve kendisini, telif olarak hazırlanmış Arap harfli Türkçe basmalarla sınırlayan bu bibliyografik çalışma, böyle bir gerekliliğe ve ihtiyaca binaen hazırlanmıştır.