Gülnur Akgül`ün ilk kitabı "Ada Evinde Bir Gece Uyumadan Önce / Psychogeography" küçük kompakt makina ile rötuşlanmadan üretilmiş fotoğraflar ve kısa anlatılardan oluşuyor. Gülnur Akgül, bu kitapta yer alan fotoğrafların küçük bir kısmını 2010 yılında, büyük boyutlarda "korsan afişleme" yöntemi ile Beyoğlu`nda bir takım duvarlarda anonim olarak segiledi. Bu fotoğrafların bir kısmı, kendiliğinden bir grup grafiticinin çalışmaları ile eklemlenerek uzunca bir süre ayakta kalabildi.
Aşk ve Korku, Vampir Manifestoları ve İstanbul`ın Gizli Büyücüleri kitaplarının yazarı Aylin Ünal kitapta yer alan yazısında Gülnur Akgül’ün fotograf ve öykülerinden şöyle bahsediyor;
"1953’te kaleme aldığı Yeni Şehircilik için Formüller’le Ctcheglov,
Tükendi
Gelince Haber VerGülnur Akgül`ün ilk kitabı "Ada Evinde Bir Gece Uyumadan Önce / Psychogeography" küçük kompakt makina ile rötuşlanmadan üretilmiş fotoğraflar ve kısa anlatılardan oluşuyor. Gülnur Akgül, bu kitapta yer alan fotoğrafların küçük bir kısmını 2010 yılında, büyük boyutlarda "korsan afişleme" yöntemi ile Beyoğlu`nda bir takım duvarlarda anonim olarak segiledi. Bu fotoğrafların bir kısmı, kendiliğinden bir grup grafiticinin çalışmaları ile eklemlenerek uzunca bir süre ayakta kalabildi.
Aşk ve Korku, Vampir Manifestoları ve İstanbul`ın Gizli Büyücüleri kitaplarının yazarı Aylin Ünal kitapta yer alan yazısında Gülnur Akgül’ün fotograf ve öykülerinden şöyle bahsediyor;
"1953’te kaleme aldığı Yeni Şehircilik için Formüller’le Ctcheglov, Sitüasyonist Enternasyonel hareketin ilham kaynaklarından biriydi. Sanatçı, herkesi, gündelik alışkanlıklarının dışına çıkmaya, içinde yaşadıkları şehirleri daha önceden hiç görmedikleri bir şekilde yeniden deneyimlemeye çağırdı. Ctcheglov’a göre, mimari, zamanı ve mekânı ifade etmenin, gerçekliği değiştirmenin ve düşler üretmenin en basit aracıdır. Gülnur Akgül`ün fotoğraf-öykülerinde de mekan, bulunduğu coğrafya fotoğraf-öykülerin neredeyse öznesini oluşturuyor çoğu zaman. Diğer taraftan coğrafya-mekan değişse de aynı atmosfer kendini tekrar arayıp ortaya çıkarıyor ve `gerçeği değiştirme oyunu`nu devam ettiriyor."
Kitapta yer alan diğer bir yazı da İTÜ Mimarlık Bölümü öğretim üyelerinden Funda Uz’a it. Uz yazısının bir bölümünde Gülnur Akgül’ün fotografları ve kısa anlatıları için şunları kaleme almış;
"Gülnur Akgül`ün fotoğraflarına bakınca, bazen türdeş biçimlerin tekrarla, bazen anlam katmanlarının ayrışarak yeni bir dil ile konuştuğunu anlıyoruz. Fonetiği güçlü olarak tanımlanabilir, detone olmadan bir coğrafyadan diğerine geçiyor. İsteyerek kusurlu bir morfoloji anlatının ancak bu muğlaklıkta var olabileceğini kanıtlıyor. Hem fotoğraflarda hem de anlatılarda zaman vurgusu, zamansızlığa öykünmesiyle belirgin. Fotoğraflar, tarihsiz oldukları için değil, hangi gün olduğunu bilmediğimiz bir gündüz, herhangi bir akşamüstü olduğu için, birdenbire olduğu için zamansızlar."