Mısır Memlük Sultanı el-Melikü’z-Zâhir Seyfeddin Çakmak adına 844/1441 yılının sonlarında Hanefî âlim Mahmûd b. İsmâil el-Hayrbeytî tarafından kaleme alınan ed-Dürretü’l-garrâ fî nasîhati’s-selâtîn ve’l-kudât ve’l-ümerâ başlıklı eser, bir siyasetnâme metninde yer alabilecek hemen her konuyu ihtiva etmesinin yanında ahkâm-ı sultâniyye tarzı metinlerle de bazı ortak temaları paylaşır. Kureyşli olmayan bir sultana ithaf edilen bu metnin hilâfet-saltanat ilişkisi, siyasi meşruiyet problemi gibi İslâm siyaset düşüncenin en temel konularına belli açılardan iza
Tükendi
Gelince Haber VerMısır Memlük Sultanı el-Melikü’z-Zâhir Seyfeddin Çakmak adına 844/1441 yılının sonlarında Hanefî âlim Mahmûd b. İsmâil el-Hayrbeytî tarafından kaleme alınan ed-Dürretü’l-garrâ fî nasîhati’s-selâtîn ve’l-kudât ve’l-ümerâ başlıklı eser, bir siyasetnâme metninde yer alabilecek hemen her konuyu ihtiva etmesinin yanında ahkâm-ı sultâniyye tarzı metinlerle de bazı ortak temaları paylaşır. Kureyşli olmayan bir sultana ithaf edilen bu metnin hilâfet-saltanat ilişkisi, siyasi meşruiyet problemi gibi İslâm siyaset düşüncenin en temel konularına belli açılardan izahlar getirmesi, bilhassa Kureyşîlik şartıyla ilgili olarak kritik yorumlarda bulunarak geleneksel çizgiden farklı açılımlar sunması eserin dikkat çekici yönlerinden birini oluşturur. Osmanlı döneminde İbn Fîrûz ve Abdüsselâm el-Amâsî tarafından farklı zamanlarda yapılan kısmî tercümeleri yoluyla Osmanlı siyaset düşüncesine etkisi eseri önemli kılan bir diğer husustur.