‘‘Neye kızdığımı tam olarak bİlemİyordum. Öfkeliydim, çünkü annem kendini onun yüzünden öldürmüştü. Öfkeliydim, çünkü aİlemİz dağılmıştı. Öfkeliydim, çünkü bizi yalnız bıraktığı için anneme yöneltemediğim öfkeyi de ona yüklüyordum. Peki ama bütün suç babamın olabilir miydi? Bilmiyorum. Sonuçta bu karışık denklemin bir sadeleştirmesi olarak çarpıp bölüp topladığım bütün öfkeyi, önceden tanımadığım birine, Afet’e yüklemek kolayıma gelmişti.’’
Mehmet Anıl’ın sıra dışı anlatılarından biri daha. Afet, yirmi yıl so
Tükendi
Gelince Haber Ver‘‘Neye kızdığımı tam olarak bİlemİyordum. Öfkeliydim, çünkü annem kendini onun yüzünden öldürmüştü. Öfkeliydim, çünkü aİlemİz dağılmıştı. Öfkeliydim, çünkü bizi yalnız bıraktığı için anneme yöneltemediğim öfkeyi de ona yüklüyordum. Peki ama bütün suç babamın olabilir miydi? Bilmiyorum. Sonuçta bu karışık denklemin bir sadeleştirmesi olarak çarpıp bölüp topladığım bütün öfkeyi, önceden tanımadığım birine, Afet’e yüklemek kolayıma gelmişti.’’
Mehmet Anıl’ın sıra dışı anlatılarından biri daha. Afet, yirmi yıl sonrasının romanı. Ama yalnızca hikâyenin kahramanı olan Muzo’nun değil, güzel, hüzünlü ve darmadağın ülkemizin de öyküsü… Bu öyküyü bize, babasını arayan Muzo anlatıyor. Önümüzdeki yıllarda gelişecek sektörlerden birinde, orta ölçekli bir dilencilik şirketinde çalışan Muzo. Ama onu asıl büyüleyecek ve tüm hikâyeyi ele geçİrecek kişi femme fatale Afet… Son satırına kadar merakla okuyacağınız bir roman.