Mülteci meselesi, bugün küreselleşen dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri hâline gelmiştir. Birleşmiş Milletler küresel eğilim raporlarına göre yaklaşık 300 milyon insan kendi ülkesi dışında yaşamaktadır. Bu oran, dünya nüfusunun yaklaşık %3,6`sına tekabül edip mülteci krizinin geldiği boyutu gözler önüne sermektedir. Gelinen noktada sorunun artık kaynak ülke veya ev sahibinin çabalarının çok ötesinde bir ilgiyi gerektirdiği aşikârdır. Bu amaçla devletler kaynak ülkelerdeki sorunların çözümü ev sahibi ülkelerin ise yükünün paylaşımı i
Tükendi
Gelince Haber VerMülteci meselesi, bugün küreselleşen dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri hâline gelmiştir. Birleşmiş Milletler küresel eğilim raporlarına göre yaklaşık 300 milyon insan kendi ülkesi dışında yaşamaktadır. Bu oran, dünya nüfusunun yaklaşık %3,6`sına tekabül edip mülteci krizinin geldiği boyutu gözler önüne sermektedir. Gelinen noktada sorunun artık kaynak ülke veya ev sahibinin çabalarının çok ötesinde bir ilgiyi gerektirdiği aşikârdır. Bu amaçla devletler kaynak ülkelerdeki sorunların çözümü ev sahibi ülkelerin ise yükünün paylaşımı için çaba harcamaktadırlar. Bu çabaların anlamlı bir şekilde çözüme katkı sunması ise ancak ve ancak sorunun kökenlerinin tespiti ve ortaya konması ile mümkündür. Bununla birlikte mültecilerin sığındıkları ülkelerin şartlarına uyum sağlaması, yaşama şartlarının ve yaşam memnuniyetinin iyileştirilmesi her şeyden önce insani bir meseledir.
Bu çalışmanın bulgularına göre; Birleşmiş Milletler geçici sığınmacı statüsünde Türkiye`de barınan Afgan göçmenlerin %70,8`i Türkiye`de yaşamaktan yüksek düzeyde memnun iken %6,9`u orta düzeyde ve %22,3`ü düşük düzeyde memnun olduklarını belirtmişlerdir. Çalışmada Afgan göçmenlerin Türkiye`de yaşamaktan memnuniyeti üzerinde etkili olabilecek faktörler ve bu faktörlerin marjinal etkileri de araştırılmıştır.