Bu yazılar kaleme alındığında, benden başka okuyucum yoktu. Zaten birileri okusun diye de yazmamıştım. Yazdıklarım, evvel zaman içinde, çoğu, yaşanan hadiselere karşı tepki olarak içimde birikmiş öfkeler veya yenilgiler yahut iç çekişmelerden ibarettir...
Aslında çok kapsamlı olan, 20 yıl boyunca biriken bu yazılardaki şahsi sayılabilecek ve o günü ilgilendirebilecek anekdotlar ile değerlendirmeler de çıkarıldı. O nedenle hadiseleri tasvir ederken mümkün mertebe genel yargıları vermeye, belli bir isim zikretmeden tabloyu aktarmaya çalıştım. Bir cemaatten veya cemiyetten söz ederken onları incitmemek için sözü daha bir usturuplu
Tükendi
Gelince Haber VerBu yazılar kaleme alındığında, benden başka okuyucum yoktu. Zaten birileri okusun diye de yazmamıştım. Yazdıklarım, evvel zaman içinde, çoğu, yaşanan hadiselere karşı tepki olarak içimde birikmiş öfkeler veya yenilgiler yahut iç çekişmelerden ibarettir...
Aslında çok kapsamlı olan, 20 yıl boyunca biriken bu yazılardaki şahsi sayılabilecek ve o günü ilgilendirebilecek anekdotlar ile değerlendirmeler de çıkarıldı. O nedenle hadiseleri tasvir ederken mümkün mertebe genel yargıları vermeye, belli bir isim zikretmeden tabloyu aktarmaya çalıştım. Bir cemaatten veya cemiyetten söz ederken onları incitmemek için sözü daha bir usturuplu kullanmaya özen gösterdim.
Bütünüyle başarabildim mi? Sanmıyorum!
Nitekim bundan dolayı bu eserin başına çok şeyler geldi. Eser; kırpıldı, biçildi, elendi ve böylece karşınıza çıkabildi. Adı üstünde, ahkâmsız hükümler. Bendeniz de ahkâmsız hükümler müftüsü. Yazılanları bir ayna varsayın. Ondan incinmeye, ona kızmaya, bozulmaya gerek yok.
Sinirlerinizi bozan satırlarla karşılaştığınızda, omzunuza dökülen kepekleri size gösterdiği için o aynaya teşekkür de edebilirsiniz, kızıp kırabilirsiniz de.
Tercih sizin...