Ahmet Doğu İpek’in 2020–2022 yılları arasında farklı mecraları kullanarak ürettiği eserlerini bir araya getiren kişisel sergisi Başımızda Siyahtan Bir Hâle bağlamında yayımlanan bu kitap, sanatçının doğa olaylarından yola çıkan yapıtlarını, serginin küratörü Selen Ansen’in kaleme aldığı metin ile Cana Bostan, Gökçen Erkılıç ve Nevzat Sayın’ın bu yayın için ürettikleri ve sergiye yayılan düşünme alanlarını İpek’in yapıtlarıyla okuyan denemeleri ışığında ele alıyor. Tasarımını Ali Emre Doğramacı’nın üstlendiği kitapta, Hadiye Cangökçe, flufoto (Barış Aras ve Elif Çakırlar) ve Sena Nur Taştekne tarafın
Tükendi
Gelince Haber VerAhmet Doğu İpek’in 2020–2022 yılları arasında farklı mecraları kullanarak ürettiği eserlerini bir araya getiren kişisel sergisi Başımızda Siyahtan Bir Hâle bağlamında yayımlanan bu kitap, sanatçının doğa olaylarından yola çıkan yapıtlarını, serginin küratörü Selen Ansen’in kaleme aldığı metin ile Cana Bostan, Gökçen Erkılıç ve Nevzat Sayın’ın bu yayın için ürettikleri ve sergiye yayılan düşünme alanlarını İpek’in yapıtlarıyla okuyan denemeleri ışığında ele alıyor. Tasarımını Ali Emre Doğramacı’nın üstlendiği kitapta, Hadiye Cangökçe, flufoto (Barış Aras ve Elif Çakırlar) ve Sena Nur Taştekne tarafından çekilen sergiden görünüm ve röprodüksiyon fotoğrafları da yer alıyor. 19 Mayıs 2022–29 Ocak 2023 tarihleri arasında Arter’in -1 katındaki sergi mekânında gerçekleşen Başımızda Siyahtan Bir Hâle başlıklı sergi, henüz yeni doğmuş ama şimdiden sayısız deneyimle, birçok anlatıyla, geçmişten ve gelecekten sayısız devrimle, ufacık ve devasa ölçekte çokça dönüşümlerle ve irili ufaklı nice yıkımlarla yüklü bir dünya kuruyor. İpek’in yapıtları çoğunlukla figüratif olmakla birlikte, yaşadığımız çağın iklimini soyutlama yoluyla yansıtırken yaşamlarımızı derinden etkileyen küçük ve büyük ölçekli olaylara örtük bir şekilde dikkat de çekiyor. Bu yapıtlar, daha genel bir ifadeyle, ellerimizin veya gözlerimizin kavrayamadığı olguları –gökleri, karanlıkları, yeraltı güçlerini, tektonik hareketleri, gömülü hatıraları, sonsuz küçük, sonsuz büyük, çok uzak ve fazla yakın olanı– görünür kılıp erişebildiğimiz bir ölçeğe taşıyorlar.