Aile bütün toplumlarda buluna evrensel ve sosyal bir kurumdur. Aile toplumdaki sosyal gruplardan en küçük olanı, ancak toplumun çekirdeğini oluşturan bir kurumdur. Aslında aile kurumunun ceza tehdidi ile korunmasının yerinde olup olmadığı tartışmalı olmakla birlikte, çok eski zamanlardan bu yana ceza kanunlarında aile düzenine karşı suçlar varlığını sürdürmüştür.
Belirtilen tartışmalar nedeniyle XX. Yüzyıla kadar aile kurumu ceza hukuku bakımından çok fazla önem göstermemiştir. Bu dönemde aile özel hukuku kurumu kabul edilerek ceza yaptırımları ile bu kuruma müdahale edilmesi tehlikeli olduğu düşünülmüştür. Ceza hukukunun aile kurumuna müdahale etmesinin ailenin dağılmasını sağlayacağı, ailenin huzurunu bozacağı düşünülmüştür. Bu n
Tükendi
Gelince Haber VerAile bütün toplumlarda buluna evrensel ve sosyal bir kurumdur. Aile toplumdaki sosyal gruplardan en küçük olanı, ancak toplumun çekirdeğini oluşturan bir kurumdur. Aslında aile kurumunun ceza tehdidi ile korunmasının yerinde olup olmadığı tartışmalı olmakla birlikte, çok eski zamanlardan bu yana ceza kanunlarında aile düzenine karşı suçlar varlığını sürdürmüştür.
Belirtilen tartışmalar nedeniyle XX. Yüzyıla kadar aile kurumu ceza hukuku bakımından çok fazla önem göstermemiştir. Bu dönemde aile özel hukuku kurumu kabul edilerek ceza yaptırımları ile bu kuruma müdahale edilmesi tehlikeli olduğu düşünülmüştür. Ceza hukukunun aile kurumuna müdahale etmesinin ailenin dağılmasını sağlayacağı, ailenin huzurunu bozacağı düşünülmüştür. Bu nedenle sınırlı sayıda suç ceza kanunlarında düzenlenmiştir. Sosyal ve ekonomik düzenin değişmesi ve gelişmesiyle ceza hukukunun aile kurumuna müdahale etmesi gereği hissedilmiş ve ceza kanunlarında aile düzenine karşı suçların çeşitleri ve sayıları arttırılmıştır.
Bu çalışmada aile düzenine karşı suçlar gerek mülga Ceza Kanunu gerekse yeni Ceza Kanunu döneminde verilen Yargıtay kararları ışığında incelenmeye çalışılmış, zaman zaman karşılaştırılmalı hukuka yer verilmiştir.