Bu kitapta, İstanbul’un manevî fâtihi olan büyük Hak ârifi Akşemseddîn’in tespit edebildiğimiz 37 ilâhîsiyle bu ilâhîlere yaptığımız şerhler bir araya getirilmiştir.
Bilindiği üzere Akşemseddîn de Yûnus’un diliyle konuşmuş, üstâdı Hacı Bayram’ın içtiği pınardan içmiştir. Hiç şüphesiz Hacı Bayram-ı Velî sâkî, Akşems de o sâkînin tiryakisi idi. Tattığı aşk şarabının zevkini bizimle paylaştı. Bizlere mânâsı itibarıyla büyük bir hazine bırakıp gitti. Bazen aşkın söylettiği yerden açtı, bazen irfânın söylettiği yerden örtt&uu
Tükendi
Gelince Haber VerBu kitapta, İstanbul’un manevî fâtihi olan büyük Hak ârifi Akşemseddîn’in tespit edebildiğimiz 37 ilâhîsiyle bu ilâhîlere yaptığımız şerhler bir araya getirilmiştir.
Bilindiği üzere Akşemseddîn de Yûnus’un diliyle konuşmuş, üstâdı Hacı Bayram’ın içtiği pınardan içmiştir. Hiç şüphesiz Hacı Bayram-ı Velî sâkî, Akşems de o sâkînin tiryakisi idi. Tattığı aşk şarabının zevkini bizimle paylaştı. Bizlere mânâsı itibarıyla büyük bir hazine bırakıp gitti. Bazen aşkın söylettiği yerden açtı, bazen irfânın söylettiği yerden örttü de söyledi. Yola öncü, yolcuya rehber oldu. Nefsine ârif olanların hâllerinden söz etti. Biz onunla nefis gemilerimizi karadan denize, çokluktan birliğe yürüttük. Biz onunla ateş denizinden korkusuzca geçtik. Biz onunla fetih çadırını sur dibine kurduk. Biz onunla Eba Eyyub’un kabrine nişân koyduk. Biz onunla burçları deldik ve zirvede sancağımızı dalgalandırdık. Biz onunla Ayasofya’da İslâm’ın gülbangını çektik. Biz onunla Fâtih olduk.
Ve biz hâlâ Resûl-i Ekrem’in övdüğü bu mânâ serveriyle birlikteyiz. Hiç şüphesiz o da bizimle...
Büyük gönül Akşemseddîn...
Sen fethin rûhusun! Sana binlerce selâm!