“Yamamoto, sen bir insanı öldu¨rmenin ne kadar zor olduğunu hiç du¨şu¨ndu¨n mu¨? Önceden planlayıp cinayet işlemek, bir şeytan olmadığın su¨rece yapabileceğin bir şey değil.”
Japon polisiyesinin temellerini atan yazarlardan biri olan ve Japonya’nın en u¨nlu¨ polisiye yazarı Edogawa Ranpo’yu da etkileyen Şiro Hamao, Alacakaranlık İtirafları’nda tıpkı Şeytanın Çırağı’nda olduğu gibi yine heyecan ve gizem dolu u¨ç uzun öyku¨ anlatıyor.
İlk uzun öyku¨ “Alacakaranlık İtirafları”nda doktor Masao Yamamoto, hastane yatağındaki arkadaşı Ryutaro Okawa
Tükendi
Gelince Haber Ver“Yamamoto, sen bir insanı öldürmenin ne kadar zor olduğunu hiç düşündün mü? Önceden planlayıp cinayet işlemek, bir şeytan olmadığın sürece yapabileceğin bir şey değil.”
Japon polisiyesinin temellerini atan yazarlardan biri olan ve Japonya’nın en ünlü polisiye yazarı Edogawa Ranpo’yu da etkileyen Şiro Hamao, Alacakaranlık İtirafları’nda tıpkı Şeytanın Çırağı’nda olduğu gibi yine heyecan ve gizem dolu üç uzun öykü anlatıyor.
İlk uzun öykü “Alacakaranlık İtirafları”nda doktor Masao Yamamoto, hastane yatağındaki arkadaşı Ryūtarō Ōkawa’ya karanlık sırlarla dolu itiraflarda bulunur. “Rüyada Cinayet”te Tōjirō cinayet işlemeye karar verir ama işlediği cinayetleri hiç hatırlamaz ve rüya ile gerçek arasında kapana kısılır. “Yoldaki Suçlu”da ise bir tren yolculuğu rahatsız edici olayların yaşandığı bir korku treni yolculuğuna dönüşür.