Kitap Hicri 283 (Miladi 896/897) yılında vefat eden Gaybeti Suğra döneminin âlimlerinden olan İbrahim b. Muhammed Sekafî`nin kaleme aldığı "el-Ğarat" kitabının tercümesidir. Bu kitap Emirü`l Müminin`in (a.s.) hükümetinin ikinci dönemi hakkında yazılan Muaviye`nin yağmalarını konu eden ve özel bir şekilde onları inceleyen şu an elimizde var olan en eski kaynaktır.
Merhum Sekafî`nin kendisi kitabının içeriği hakkında şöyle yazıyor: "Bu kitap İmam Ali (a.s.) ile Muaviye Şamlılar ve Haricîler arasında vuku bulan olaylar hakkındadır. Aynı şekilde İmam`ın Iraklılardan yardım istemesi o hazretin siresi İmam
Tükendi
Gelince Haber VerKitap Hicri 283 (Miladi 896/897) yılında vefat eden Gaybeti Suğra döneminin âlimlerinden olan İbrahim b. Muhammed Sekafî`nin kaleme aldığı "el-Ğarat" kitabının tercümesidir. Bu kitap Emirü`l Müminin`in (a.s.) hükümetinin ikinci dönemi hakkında yazılan Muaviye`nin yağmalarını konu eden ve özel bir şekilde onları inceleyen şu an elimizde var olan en eski kaynaktır.
Merhum Sekafî`nin kendisi kitabının içeriği hakkında şöyle yazıyor: "Bu kitap İmam Ali (a.s.) ile Muaviye Şamlılar ve Haricîler arasında vuku bulan olaylar hakkındadır. Aynı şekilde İmam`ın Iraklılardan yardım istemesi o hazretin siresi İmam`la bağlantılı olarak meydana gelen olaylar ve İmam`ın Nehrevan Savaşı`ndan şehit oluncaya kadar yaptığı konuşmaları kapsamaktadır."
Anlaşıldığı üzere bu kitabın hacminin çoğunu kapsayan ana konu Nehrevan Savaşı`ndan sonra İmam Ali (a.s.) ve Muaviye arasında vuku bulan olaylardır. Kitabın adı da bu münasebetle seçilmiştir. Çünkü bu olayların önemli bir bölümü Muaviye`nin İmam Ali`nin (a.s.) yönetim alanında öngördüğü "Ğarat/Yağmalarını" kapsamaktadır.
Bu kitap üçüncü asırda yani yaklaşık 1200 yıl önce ve o zamanın ölçülerine göre yazılmıştır. Günümüzde genel okurlar için daha anlaşılır olabilmesi için onun yönteminde yazım biçiminde bazı değişikliklere ihtiyacı vardı. Yapılan değişiklikler şundan ibarettir.
Okuyucuyu sıkacağına inandığımız bazı bölümleri özetlemeyi tercih ettik ve bazı hadislerin bir bölümünü naklettik.
Aynı manada ve tekrar olan hadisleri okuyucuyu sıkmamak için tercümede getirmedik.
Okuyucunun olayları daha iyi anlaması açısından kitapta yeni bir dizayn ve sıralama oluşturduk.
Okuyucuyu sıkmamak için sadece Arapça metinlerin bir bölümüne tercüme esnasında kitapta yer verdik.
İmam Ali (a.s.)`nin buyruklarındaki kendine has akıcılık açısından o hazretin sözlerinin aslını metinde zikretmeyi uygun gördük.