Manayı, zamanda bulmaya ulaşmıştır. Alevilikte vakit, zamanın hakikati içinde bulunan andır, yani bu “dem”dir. Evren, kozmos her dem, her an değişmekte, yeniden var olmaktadır. Bir saat, bir gün, bir dakika önceki evren, önceki kozmos, kâinat uçmuş gitmiş vakit, dem, an, zaman olmuştur. İnsan; içinde bulunduğu anda, yani “dem”de, ezeli, ebedi varlıkta, yani Hakikatte, Hak’ta vardır, onun parçası, görünüşü olarak zuhur etmiştir. Zuhur, andır, o “dem”dir, zamandır, vakittir. O artık, vaktin, zamanın çocuğu olmuştur.
Yani eski söylemle “ibnul vakit&
Tükendi
Gelince Haber VerManayı, zamanda bulmaya ulaşmıştır. Alevilikte vakit, zamanın hakikati içinde bulunan andır, yani bu “dem”dir. Evren, kozmos her dem, her an değişmekte, yeniden var olmaktadır. Bir saat, bir gün, bir dakika önceki evren, önceki kozmos, kâinat uçmuş gitmiş vakit, dem, an, zaman olmuştur. İnsan; içinde bulunduğu anda, yani “dem”de, ezeli, ebedi varlıkta, yani Hakikatte, Hak’ta vardır, onun parçası, görünüşü olarak zuhur etmiştir. Zuhur, andır, o “dem”dir, zamandır, vakittir. O artık, vaktin, zamanın çocuğu olmuştur.
Yani eski söylemle “ibnul vakit” olmuştur. Bu vakit, evrenin gizli Hakk’ıdır. Evrende bir olma, tek olmaktır. Kâmil olma “İnsan-ı Kâmil” olma manasıdır. Kâmil insan böylece, değişimle, dönüşümle, ölüm değil Hakk’a yürümeyle vardır. Vakti, zamanı gelince değişme ulaşmaktır. Her ay, her gün, her yıl geliyor, gidiyor, değişime, vakte uğruyor. Kanı, canı olan, olmayan her şey değişime uğruyor. Hak’tan gelip, Hakk’a yürümek. Yolculuğu sürdürmek. Seyir halinde olmak... Alevilikte zaman, vakit, dem budur.