Bir zamanlar, İran ile Hindistan sınırı arasındaki bir şehirde, iki kardeş yaşardı. Birinin adı Kasım’dı. Diğerini ise *Ali Baba* diye çağırırlardı. Babalarından kayda değer bir miras kalmadığı için iki kardeşin varlığının eşit olması gerekirdi. Ama tesadüfler onları ayrı ayrı yollara sürükleyecekti...
Kasım’ın evlendiği kız, zengin bir aileden geliyordu. Evlendikten kısa bir süre sonra büyük bir mirasa kondu. Tıka basa mal ile dolu bir dükkân ve içerisi oldukça iyi mallarla doldurulmuş bir de depoya sahip oldu. Bunlar dışında yeni geline babasından tarlalar ve çiftliklerde kalmıştı. Eşinin mirası sayesinde Kasım artık şehrin zenginleri arasında yer alıyordu. Kardeşinin aksine Ali Baba, tıpkı kendisi gibi yoksul bir kız ile evlenmi
Tükendi
Gelince Haber VerBir zamanlar, İran ile Hindistan sınırı arasındaki bir şehirde, iki kardeş yaşardı. Birinin adı Kasım’dı. Diğerini ise *Ali Baba* diye çağırırlardı. Babalarından kayda değer bir miras kalmadığı için iki kardeşin varlığının eşit olması gerekirdi. Ama tesadüfler onları ayrı ayrı yollara sürükleyecekti...
Kasım’ın evlendiği kız, zengin bir aileden geliyordu. Evlendikten kısa bir süre sonra büyük bir mirasa kondu. Tıka basa mal ile dolu bir dükkân ve içerisi oldukça iyi mallarla doldurulmuş bir de depoya sahip oldu. Bunlar dışında yeni geline babasından tarlalar ve çiftliklerde kalmıştı. Eşinin mirası sayesinde Kasım artık şehrin zenginleri arasında yer alıyordu. Kardeşinin aksine Ali Baba, tıpkı kendisi gibi yoksul bir kız ile evlenmişti. Ailesini geçindirebilmek için Ali Baba, kentin dışındaki ormana gider ve kestiği odunları eşeklerine yükleyerek kente getirir ve pazarda satardı. Kazandığı para ile de kıt kanaat geçinirdi. Bu iş için kullandığı üç eşekten başka malı mülkü de yoktu.