Arkadaşlarımızdan ve Gelenbevî İdadisi [Lisesi] muallimlerinden Halim Sâbit Efendi geçen yaz ta Altay Dağları’na, Çin ve Rusya İmparatorluklarının müphem [belirsiz] bir hudut ile ikiye ayırmak istedikleri en saf ve en sağlam Türk kardeşlerimizin temiz ve yüksek yurtlarına kadar gidip geldiler. Yolda ve asıl Altındağ eteklerinde neler görüp neler geçirdiklerini ve neler düşündüklerini Türk Yurdu kârilerine [okuyucularına] anlatmak istiyorlar. Karilerimiz, Halim Sâbit Efendi ile beraber Karadeniz’i geçecekler, sürat katarıyla Rusya’nın Avrupa kısmında koşacaklar, sonra Türklüğün anavatanına, Asya’ya m
Tükendi
Gelince Haber VerArkadaşlarımızdan ve Gelenbevî İdadisi [Lisesi] muallimlerinden Halim Sâbit Efendi geçen yaz ta Altay Dağları’na, Çin ve Rusya İmparatorluklarının müphem [belirsiz] bir hudut ile ikiye ayırmak istedikleri en saf ve en sağlam Türk kardeşlerimizin temiz ve yüksek yurtlarına kadar gidip geldiler. Yolda ve asıl Altındağ eteklerinde neler görüp neler geçirdiklerini ve neler düşündüklerini Türk Yurdu kârilerine [okuyucularına] anlatmak istiyorlar. Karilerimiz, Halim Sâbit Efendi ile beraber Karadeniz’i geçecekler, sürat katarıyla Rusya’nın Avrupa kısmında koşacaklar, sonra Türklüğün anavatanına, Asya’ya mürur ederek [geçerek] Sibiryalı Türk ve Türkistanlı Kazak kardeşlerimize kavuşacaklar ve nihayet Altındağ’ın pırlanta gibi saf ve parlak muhitinde kımız içerek, eski Türk kahraman[lık] destanları dinleyerek karşılıklı kardeşlik duygularını, sevgilerini ihsas ederek [hissederek] sade ve güzel bir hayat geçireceklerdir. Kari ve karielerimizin [erkek ve kadın okuyucularımızın] bu seyahatinden yorgunluk duymayarak memnun kalacaklarına emin olmak isteriz.”
- Türk Yurdu