Tarihî ve kültürel zenginliği, etkileyici tabiatı ve doğal güzelliklerini tamamlayan mimarîsi, dinî ve manevî hazinesi ile “Altın Şehir” Üsküdar, Türk edebiyatında önemli bir konuma sahiptir.
1950 öncesi Türk romanına bir bütün olarak bakıldığında Üsküdar’ın önemli bir mekân olduğu ve eserlerde geniş bir şekilde yer aldığı görülür. Üsküdar, birçok romancının eserine şehircilik anlayışı ve mimarîsi; tabiatı ve doğal güzellikleri; gündelik, sosyal ve sanat hayatı; aşk, huzur ve eğlence mekânı oluşu; hayalleri süsleyen ve efsanelere konu olan yapısı; mazisi v
Tükendi
Gelince Haber VerTarihî ve kültürel zenginliği, etkileyici tabiatı ve doğal güzelliklerini tamamlayan mimarîsi, dinî ve manevî hazinesi ile “Altın Şehir” Üsküdar, Türk edebiyatında önemli bir konuma sahiptir.
1950 öncesi Türk romanına bir bütün olarak bakıldığında Üsküdar’ın önemli bir mekân olduğu ve eserlerde geniş bir şekilde yer aldığı görülür. Üsküdar, birçok romancının eserine şehircilik anlayışı ve mimarîsi; tabiatı ve doğal güzellikleri; gündelik, sosyal ve sanat hayatı; aşk, huzur ve eğlence mekânı oluşu; hayalleri süsleyen ve efsanelere konu olan yapısı; mazisi ve tarihe tanıklığı; dünden bugüne Asya ile Avrupa arasında bir köprü vazifesi üstlenmesi; değişen değer yargıları karşısındaki tavrı ve farklı mekânlarla mukayesesi; dinî uhrevî yönü ve ebedî istirâhatgâh hüviyeti ile yansır. Tüm bu özellikleri ile mekânı İstanbul olan romanların ekseriyetinde söz Üsküdar’a da gelir, Üsküdar bazı romanlarda kurguda önemli bir mekân olarak yer alırken bazı romanlarda da dekor olarak kendine yer bulur.
Bu çalışmada Üsküdar’ın 1950 öncesi Türk romanına nasıl yansıdığı bir bütün hâlinde incelenmektedir.