Ermenice romanın zirvelerinden biri olarak kabul edilen Amira’nın Kızı, ilk yayımından tam 116 yıl sonra Türkçede. İlk olarak 1904’te tefrika edilen roman, yazarı Yervant Sırmakeşhanlıyan’ın (namı diğer Yeruhan) Osmanlı Ermeni toplumuna yönelik keskin eleştirilerine yer verdiği sivri dilli bir taşlama. Çağdaşları Zola ve Daudet’den esinlenen ve miadını doldurmuş amiralık müessesenin yozlaşmışlığını Baronyanvari bir hicivle gözler önüne seren Yeruhan’ın bu kült eseri, kimi zaman komik, kimi zaman absürt öğelerden beslenirken, melodrama da göz kıpıyor.
Renkli, hareketli, gürültücü bir olay örgüsü içinde, 19. yüzyıl sonu İstanbulu’ndan türlü tipleme ve karakterler romanda adeta bir resmigeçide çıkıyorlar. Tek derdi halkın parasını çal
Tükendi
Gelince Haber VerErmenice romanın zirvelerinden biri olarak kabul edilen Amira’nın Kızı, ilk yayımından tam 116 yıl sonra Türkçede. İlk olarak 1904’te tefrika edilen roman, yazarı Yervant Sırmakeşhanlıyan’ın (namı diğer Yeruhan) Osmanlı Ermeni toplumuna yönelik keskin eleştirilerine yer verdiği sivri dilli bir taşlama. Çağdaşları Zola ve Daudet’den esinlenen ve miadını doldurmuş amiralık müessesenin yozlaşmışlığını Baronyanvari bir hicivle gözler önüne seren Yeruhan’ın bu kült eseri, kimi zaman komik, kimi zaman absürt öğelerden beslenirken, melodrama da göz kıpıyor.
Renkli, hareketli, gürültücü bir olay örgüsü içinde, 19. yüzyıl sonu İstanbulu’ndan türlü tipleme ve karakterler romanda adeta bir resmigeçide çıkıyorlar. Tek derdi halkın parasını çalmak olan bir sözde entelektüel, kifayetsiz muhteris bir amira torunu, saf aşkın değerini bilemeyen bir genç kadın, yalancı bir kâhya ve daha niceleri, dedikoducu ve riyakâr mahalle ortamında karşımıza çıkıyor, belki de bize, hep birlikte, Osmanlı Ermeni toplumunun çöküşünü haber veriyorlar. Amira’nın Kızı Türkiye’de erken dönem romanın en iyi örneklerinden biri.