Yorum Yap
"Bu kitap, en azından 26 Ağustos 1071 Malazgirt’ten 26 Ağustos 1922 Büyük Taarruz’a kadar, üstünde yaşayanlardan daha çok şehidin kan bedeliyle aldığımız ve bütün detaylarıyla bir Türk Yurdu haline getirdiğimiz Anadolu’muzun nüfus, yerleşim, hayat tarzı, coğrafya ve tarih itibarıyla yaşadığı sosyal ve kültürel oluşumu ve hâsıl olan Büyük Sentezi belgelere dayanarak ortaya koyan bir çalışmadır. Türk Milleti, devlet kurduğu her coğrafyada, oradaki kültür ve medeniyete damgasını vurmuştur. Anadolu’da kurduğu beylikler ve devletler ise, daha yoğun bir faaliyet ve özen göstererek, İslâm ve Türk kült&
Tükendi
Gelince Haber Ver"Bu kitap, en azından 26 Ağustos 1071 Malazgirt’ten 26 Ağustos 1922 Büyük Taarruz’a kadar, üstünde yaşayanlardan daha çok şehidin kan bedeliyle aldığımız ve bütün detaylarıyla bir Türk Yurdu haline getirdiğimiz Anadolu’muzun nüfus, yerleşim, hayat tarzı, coğrafya ve tarih itibarıyla yaşadığı sosyal ve kültürel oluşumu ve hâsıl olan Büyük Sentezi belgelere dayanarak ortaya koyan bir çalışmadır. Türk Milleti, devlet kurduğu her coğrafyada, oradaki kültür ve medeniyete damgasını vurmuştur. Anadolu’da kurduğu beylikler ve devletler ise, daha yoğun bir faaliyet ve özen göstererek, İslâm ve Türk kültür motifleriyle birçok merkezlerde orijinal eserlerin ortaya konmasına hizmet etmişlerdir. Şehirlerde ve ticaret yolları üzerinde Ahi dergâhlarının, kervansarayların, çarşıların etrafında sosyal yapımızı; Mevlevîlik, Bektaşîlik başta olmak üzere çeşitli tasavvufî kurumlar ve medreseler marifetiyle insanlarımızın manevî yapısını şekillendirmiş; darüşşifalar, imaretler, çeşitli hayrat ve vakıflarla yurt baştan başa donatılmış, böylece orijinal bir Türk Kimliği yurdumuzun ve insanımızın karakterini belirlemiştir. Bu kitap, kimlik arayanlara, özellikle XI.-XIII. Asır kaynaklarına, seyyahlarına ve belgelerine dayanarak yol göstermek iddiasındadır."
