2011 yılında Arap dünyasında gerçekleşen ayaklanmalar gerek ortaya çıkış dinamikleri gerekse sonuçları itibarıyla modern Ortadoğu tarihinin başlıca dönüm noktalarından biri kabul edilmektedir. Otoriter yönetimlere karşı farklı kesimlerin bir araya geldiği ve demokratikleşme yönünde güçlü bir iradenin sergilendiği bu süreç Ortadoğu’da köklü bir dönüşüme dair umutları yeşertmiştir. Bununla birlikte bölgenin ekonomik gerçekliği, demokratik yönetim tecrübesinin bulunmayışı ve toplumsal yapıdaki kırılganlıklar, ayaklanmalar sonrası oluşan yeni ortamın beklentilerin çok gerisinde kalmasına yol açmış
Tükendi
Gelince Haber Ver2011 yılında Arap dünyasında gerçekleşen ayaklanmalar gerek ortaya çıkış dinamikleri gerekse sonuçları itibarıyla modern Ortadoğu tarihinin başlıca dönüm noktalarından biri kabul edilmektedir. Otoriter yönetimlere karşı farklı kesimlerin bir araya geldiği ve demokratikleşme yönünde güçlü bir iradenin sergilendiği bu süreç Ortadoğu’da köklü bir dönüşüme dair umutları yeşertmiştir. Bununla birlikte bölgenin ekonomik gerçekliği, demokratik yönetim tecrübesinin bulunmayışı ve toplumsal yapıdaki kırılganlıklar, ayaklanmalar sonrası oluşan yeni ortamın beklentilerin çok gerisinde kalmasına yol açmıştır. Yerel dinamiklerin yanı sıra özellikle küresel aktörlerin bölgenin demokratikleşmesine dair ikircikli bir tutum sergilemeleri de sürecin ilerlemeyişinde büyük rol oynamıştır. Bu kapsamda halk devrimlerinden bugüne kadar geçen süre zarfında Arap ayaklanmalarına dair oluşan geniş literatüre önemli bir katkı niteliğindeki bu eser, yaşanan gelişmeleri yerel aktörlerin tercihleri, süreci tetikleyen saikler ve küresel-bölgesel güçlerin stratejileri ekseninde incelemek suretiyle okuyucuya bir perspektif sunmayı amaçlamaktadır.