Öteden beri yazdığım pek çok yazıyı bir araya getiren bu bütün içinde hem içerik hem de tür anlamında bir yığın renk bulunuyor. Popüler makaleden, denemeye, çözümlemeden söyleşiye kadar geniş biçim yelpazesine koşut olarak edebiyattan şiire, yaşamdan edebiyata içerik bağlamında da bir çeşitlilik söz konusu. İşte bunca farklı rengi, bunca farklı dokuyu bir araya getiren bir adlandırma olduğu için “kırkyama”yı yeğledim.
Bu kitapta derlenen yazıların bir başka özelliğiyse tarihsellikleri. 90’lı, 2000’li, 2010’lu ve yakın yıllarda yazılmış olan yazılar, bu bütünde
Tükendi
Gelince Haber VerÖteden beri yazdığım pek çok yazıyı bir araya getiren bu bütün içinde hem içerik hem de tür anlamında bir yığın renk bulunuyor. Popüler makaleden, denemeye, çözümlemeden söyleşiye kadar geniş biçim yelpazesine koşut olarak edebiyattan şiire, yaşamdan edebiyata içerik bağlamında da bir çeşitlilik söz konusu. İşte bunca farklı rengi, bunca farklı dokuyu bir araya getiren bir adlandırma olduğu için “kırkyama”yı yeğledim.
Bu kitapta derlenen yazıların bir başka özelliğiyse tarihsellikleri. 90’lı, 2000’li, 2010’lu ve yakın yıllarda yazılmış olan yazılar, bu bütünde yan yana geliyorlar. Bundan otuz yıl ya da yirmi yıl önceki çalışmalarımı yayımlamak istememin nedeni, hem özgün perspektiflere sahip olmaları hem de içlerinde benden bir şeyler taşımaları. Çünkü yaptığım(ız) tüm somutlaştırmalar gibi onlar da benim kişisel tarihimin parçası durumundalar.
Otuz yıl içinde yazılmış olan bu yazılara geriye dönüp baktığımda, farkında olsun ya da olmasın bir yazarın her yazı ediminde kendini var ettiğini, bunun üzerinden dünyaya bakmayı öğrendiğini, öteki şeyler gibi bir varoluş niteliği taşıdığı için küçük-büyük demeden bunca şeyin kendisi için bir anlam taşıdığını anlıyorum.