Sadakatsizlik, aldatma ya da ihanet... Adına ne dersek diyelim, her zaman merak uyandıran, ürpertici ve yıkıcı bir konu olmuştur. Çünkü aslında hiçbir şey bilmekle ya da bilmemekle ilgli değil, hakikati algılayıp algılayamamakla ilgilidir... Aldatılma ya da günün birinde aldatma ihtimalinin olmadığı bir ilişki yoktur. Ancak ilişkimizdeki parçalar büyüleyici olsa da büyük resim yıkıcıysa, parçaların büyüsü ne kadar anlamlı olabilir?
Sevmek, aynı zamanda terk edilme ve bir gün ihanete uğrama riskini de göze almak demek değil midir?
Aşkın Istırabı, Mahinur Çenetoğlu&rsq
Tükendi
Gelince Haber VerSadakatsizlik, aldatma ya da ihanet... Adına ne dersek diyelim, her zaman merak uyandıran, ürpertici ve yıkıcı bir konu olmuştur. Çünkü aslında hiçbir şey bilmekle ya da bilmemekle ilgli değil, hakikati algılayıp algılayamamakla ilgilidir... Aldatılma ya da günün birinde aldatma ihtimalinin olmadığı bir ilişki yoktur. Ancak ilişkimizdeki parçalar büyüleyici olsa da büyük resim yıkıcıysa, parçaların büyüsü ne kadar anlamlı olabilir?
Sevmek, aynı zamanda terk edilme ve bir gün ihanete uğrama riskini de göze almak demek değil midir?
Aşkın Istırabı, Mahinur Çenetoğlu’nun, Önder, Hande, Serap ve Kudret karakterleri üzerinden şekillendiği bir sınanma hikayesi. Etkileyici bir novella. Diyor ki Çenetoğlu;
İnsan kusurlu bir varlıktır. İncinir, incitir. Sevmeyi öğrenmek bazen affetmeyi de beraberinde getirir. Affetmek geçmişi değiştirmez ancak geleceği değiştirebilir. Eğer her şey karşıtını yaratıyorsa, sadakatin de ihaneti doğurmuş olması kadar doğal ne olabilir?
Karar sizin…