Fransız edebiyatının sıradışı kalemi Henri Michaux, 30’lu yılların başlarında gerçekleştirdiği uzak Asya yolculuğunu Asya’da Bir Barbar’da anlatıyor.
*İki hayal arasındaki gerçek* olarak adlandırdığı bu yolculuk sırasında, yaşamında ilk kez gördüğü topraklardan ve halklardan edindiği izlenimleri kendi gerçeklik süzgecinden geçirerek özümsüyor. Bu halklar ile Batı Avrupa halklarının farkları ve Avrupalıların onların kültürel pratiklerinden öğrenebilecekleri şeyleri iyi niyetli fakat uzlaşmaz bir bakış açısıyla, esprili bir dille anlatıyor. Bir başkasının yolculuğuymuş, bir başkasının keşifleriymiş gibi bir yandan kendisini yabancılaştırarak, bir yandan da Batılı perspektife yabancılaşarak tuttuğu bu yolculuk güncesinde hakim kanıyı
Tükendi
Gelince Haber VerFransız edebiyatının sıradışı kalemi Henri Michaux, 30’lu yılların başlarında gerçekleştirdiği uzak Asya yolculuğunu Asya’da Bir Barbar’da anlatıyor.
*İki hayal arasındaki gerçek* olarak adlandırdığı bu yolculuk sırasında, yaşamında ilk kez gördüğü topraklardan ve halklardan edindiği izlenimleri kendi gerçeklik süzgecinden geçirerek özümsüyor. Bu halklar ile Batı Avrupa halklarının farkları ve Avrupalıların onların kültürel pratiklerinden öğrenebilecekleri şeyleri iyi niyetli fakat uzlaşmaz bir bakış açısıyla, esprili bir dille anlatıyor. Bir başkasının yolculuğuymuş, bir başkasının keşifleriymiş gibi bir yandan kendisini yabancılaştırarak, bir yandan da Batılı perspektife yabancılaşarak tuttuğu bu yolculuk güncesinde hakim kanıyı alaşağı edip Batı’nın barbarlığını şiirselliği elden bırakmadan vurguluyor.
Hindistan, Endonezya, Çin ve Japonya topraklarında kaleme aldığı bu güncenin direncine ve kişilikli tarzına bizzat yenik düşen Michaux, okurları etkisi altına alacak metniyle ilk kez Türkçede...