Osmanlı İmparatorluğu topraklarında, dünyada eşi benzeri görülmemiş, çok büyük bir tarihi miras yatıyordu. Bilhassa arkeolojik kalıntı açısından dünyanın en zengin topraklarına sahiptik. En eski dört nehir uygarlığından Mezopotamya ve Mısır, Helen uygarlığının merkezleri Suriye, Küçük Asya ve tek başına bir arkeolojik cennet sayılabilecek Filistin, Osmanlı egemenliğindeydi. Bunun herkes farkındaydı; İngiliz arkeologlar, Alman arkeologlar, Amerikalı arkeologlar... Peki Osmanlı hükümeti? Onlar farkında mıydı?
Arkeolog Dr. Ulaş Töre Sivrioğlu, Atatürk ve Arkeoloji adlı eserinde bizi önce Osmanlı toprakları
Tükendi
Gelince Haber VerOsmanlı İmparatorluğu topraklarında, dünyada eşi benzeri görülmemiş, çok büyük bir tarihi miras yatıyordu. Bilhassa arkeolojik kalıntı açısından dünyanın en zengin topraklarına sahiptik. En eski dört nehir uygarlığından Mezopotamya ve Mısır, Helen uygarlığının merkezleri Suriye, Küçük Asya ve tek başına bir arkeolojik cennet sayılabilecek Filistin, Osmanlı egemenliğindeydi. Bunun herkes farkındaydı; İngiliz arkeologlar, Alman arkeologlar, Amerikalı arkeologlar... Peki Osmanlı hükümeti? Onlar farkında mıydı?
Arkeolog Dr. Ulaş Töre Sivrioğlu, Atatürk ve Arkeoloji adlı eserinde bizi önce Osmanlı topraklarında tarihi bir gezintiye çıkarıyor, sonra elimiz kolumuz bağlı bir şekilde, kültürel mirasımızın önemli bir kısmının dünyanın seçkin müzelerine olan yolculuklarını izliyoruz. Batı ülkeleri için nasıl bir “açık büfeye” dönüştüğümüzü okuyoruz satır satır… Sonra cumhuriyet kuruluyor, Mustafa Kemal Atatürk geliyor ve tüm mirasımızın izini yeniden sürmeye başlıyor.
Elinizdeki kitap, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün kültürel mirasımızı nasıl koruma altına alıp yücelttiğinin ve Türkiye’de arkeoloji biliminin temellerinin nasıl atıldığının hikâyesi…