`AB-Türkiye ilişkilerinin nasıl bir yörüngeye oturacağı hala ciddi bir merak konusu. Oysa bu çok da yeni bir şey değil; 1963`te başlayan süreçten seri sık sık rastlanan bir olgunun yansıması. Üstelik, Türkiye üyeliğe kabul edilse bile devam edeceğini bilmeniz gereken bir konu. Greenwich Üniversitesi`nde Jean Monnet kürsüsü başkanı olan Mehmet Uğur`un bu kitabının güncelleşmiş ikinci baskısı, hem AB-Türkiye ilişkilerinin inişli çıkışlı geçmişini anlamak hem de 2004`ü aşan sağlıklı kestirimler yapmamıza imkan verecek yenilikçi bir yaklaşımın ürünü. Yazar bu çalışmasında, devlet-toplum etkileşiminden yola çık
Tükendi
Gelince Haber Ver`AB-Türkiye ilişkilerinin nasıl bir yörüngeye oturacağı hala ciddi bir merak konusu. Oysa bu çok da yeni bir şey değil; 1963`te başlayan süreçten seri sık sık rastlanan bir olgunun yansıması. Üstelik, Türkiye üyeliğe kabul edilse bile devam edeceğini bilmeniz gereken bir konu. Greenwich Üniversitesi`nde Jean Monnet kürsüsü başkanı olan Mehmet Uğur`un bu kitabının güncelleşmiş ikinci baskısı, hem AB-Türkiye ilişkilerinin inişli çıkışlı geçmişini anlamak hem de 2004`ü aşan sağlıklı kestirimler yapmamıza imkan verecek yenilikçi bir yaklaşımın ürünü. Yazar bu çalışmasında, devlet-toplum etkileşiminden yola çıkıp, AB-Türkiye ilişkilerinde yaşanan belirsizlik ve sorunların aslında bir dayanak-inandırıcılık ikileminden kaynaklandığını gösteriyor bize. AB, Türkiye için etkin bir dayanak olamama sorunu yaşarken; Türkiye de Avrupa`nın gözünde inandırıcı politika taahhütleri yükümlenmeme gibi bir sorunla karşı karşıyadır. Bu iki zaaf tipik bir `mahkumlar ikilemi` yaratmakta ve ortaya her iki taraf açısından optimal olmayan sonuçlar çıkmaktadır. Dolayısıyla, konuyla ilgili resmi ve basılı kaynakların geniş bir taramasına dayalı olan bu çalışma, hem yüksek bir akademik standart tutturmayı başaran, hem de AB-Türkiye ilişkileri gibi girift bir konuda herkese hitap eden bir anlatı örneğidir.`