Avrupa`da Milliyetçilik akımlarının etkin hale geldiği hatta ırkçılığa dönüştüğü XIX. yüzyılda, Yahudiler için acı ve ızdırap dolu bir dönem başlayacaktır. Öyle ki; Anti-Semitizm daha önce mevcut olan ön yargılarla, bilhassa dini nitelikli olan Hristiyan-Yahudi düşmanlığı ile desteklenecek ve XIX. yüzyılın ikinci yarısında biylojik bir özellik de kazanacaktır.
İŞte bu noktada Avrupalı sayılmayan ve emperyalist düşüncelerle parsellenmek istenen Doğu`da özellikle Osmanlı Devleti`nde, Yahudilere yönelik yaklaşımın nasıl olduğu hususu ayrı bir önem kazanmaktadır. Zira bu cevap, kuşkusuz, dünden bugüne devam eden çeşitli sorunların çözümünde bir esas teşkil edecektir.
Bilhassa aynı dönemde Siyonistlerin Filistin`i istemeleri sebe
Tükendi
Gelince Haber VerAvrupa`da Milliyetçilik akımlarının etkin hale geldiği hatta ırkçılığa dönüştüğü XIX. yüzyılda, Yahudiler için acı ve ızdırap dolu bir dönem başlayacaktır. Öyle ki; Anti-Semitizm daha önce mevcut olan ön yargılarla, bilhassa dini nitelikli olan Hristiyan-Yahudi düşmanlığı ile desteklenecek ve XIX. yüzyılın ikinci yarısında biylojik bir özellik de kazanacaktır.
İŞte bu noktada Avrupalı sayılmayan ve emperyalist düşüncelerle parsellenmek istenen Doğu`da özellikle Osmanlı Devleti`nde, Yahudilere yönelik yaklaşımın nasıl olduğu hususu ayrı bir önem kazanmaktadır. Zira bu cevap, kuşkusuz, dünden bugüne devam eden çeşitli sorunların çözümünde bir esas teşkil edecektir.
Bilhassa aynı dönemde Siyonistlerin Filistin`i istemeleri sebebiyle Osmanlılarca geliştirilen siyasi ve sosyal tedbirlerin Yahudi düşmanlığından mı kaynaklandığı yoksa ülkenin güvenliğini temine mi yönelik olduğu sorusunun cevabı da yine günümüz sorunlarına ışık tutacak mahiyettedir.
Yahudilerin göç sürecini sadece Siyonistlerin faaliyetleri olarak değerlendiren anlayıştan veya sömürgeci devletlerin faaliyetlerini hesaba katmayıp, eski Osmanlı coğrafyasında meydana gelen bütün olayları Siyonistlere atfetmek bariz bir hatadır. Bu sebeple Yahudilerin Avrupa`daki durumunu; Avrupa`daki Yahudilerin mağduriyetlerini gidermede Osmanlı`nın rolünü, bilhassa Batu Avrupa`da Yahudilerin siyasi ve ekonomik canlanmaları ile Filistin rüyasının ortaya çıkışını: Yahudi düşmanlığının da etkisiyle göçün başlamasını; bu aşamada yardım için hazır olan Yahudi teşkilatlarını; büyük güçlerin Osmanlı Devleti`ne yönelik politikalarında ve stratejilerinde Yahudilere verdikleri önemi; göç karşısında Osmanlı yöneticilerinin ortaya koydukları tavrı; göçün insani boyutu ile siyasi boyutunu ayırmada gösterdikleri hassasiyeti; Osmanlı topraklarına yerleşen Yahudilerin eğitim çalışmaları ile kültürel, siyasal, sosyal ve dini faaliyetlerini ayrı ayrı cevaplamak elinizdeki kitabın amacıdır.
Tüm yönleriyle dünya dengelerini alt üst eden bir göçün tarihini anlatan bu kitabın son sayfasına vardığımızda Filistin ve Yahudi meselesine dair bir çok sorunun asıl cevaplarına sahip olacaksınız.