Namık Ekrem; matbuatta Âyanzade veya Birecikli Namık Ekrem ismiyle tanınmış, eserleri kütüphanelerin tozlu raflarında kalmış, şiir ve yazıları dergi ve gazetelerin soluk sayfalarında unutulmuş, devrinde pek çok aydın gibi memleket meselelerine kafa yormuş bir Türk aydınıdır. O, bir sınıflamaya tâbi tutulacak olursa şiir ve yazılarıyla edebiyat dünyasının önde gelen şahsiyetleri arasında zikredilmez; ama faaliyetleri incelendiğinde onun dikkate alınması gerektiği söylenebilir.
"Zevâhir-i Pejmürde" adlı eserinde okuyucalarına "Ey benim kâriîn-i mu’teberim!/ Şu değersiz, soluk neşîdelerim/ Olacak mı vesîle-i yâdım?/ Bunu sizden, bunu ümîd ederim..." şeklinde seslenen ve ülkesinin geleceği için bir şeyler söylemeyi hedefleyen Namık Ekr
Tükendi
Gelince Haber VerNamık Ekrem; matbuatta Âyanzade veya Birecikli Namık Ekrem ismiyle tanınmış, eserleri kütüphanelerin tozlu raflarında kalmış, şiir ve yazıları dergi ve gazetelerin soluk sayfalarında unutulmuş, devrinde pek çok aydın gibi memleket meselelerine kafa yormuş bir Türk aydınıdır. O, bir sınıflamaya tâbi tutulacak olursa şiir ve yazılarıyla edebiyat dünyasının önde gelen şahsiyetleri arasında zikredilmez; ama faaliyetleri incelendiğinde onun dikkate alınması gerektiği söylenebilir.
"Zevâhir-i Pejmürde" adlı eserinde okuyucalarına "Ey benim kâriîn-i mu’teberim!/ Şu değersiz, soluk neşîdelerim/ Olacak mı vesîle-i yâdım?/ Bunu sizden, bunu ümîd ederim..." şeklinde seslenen ve ülkesinin geleceği için bir şeyler söylemeyi hedefleyen Namık Ekrem’e karşı zaman ve İstanbul pek vefalı davranmamıştır. Sayısı kırka yaklaşan esere sahip olmasına ve birçok süreli yayında imzasıyla görünmesine rağmen Namık Ekrem ismi, onun gayretlerinin aksine çok az kişi tarafından bilinmiş ve hatırlanmıştır. Ne yazık ki çok emek verdiği eğitim camiası da ona gereken ilgiyi göstermemiştir. Bu çalışma, onu hatırlama ve hatırlatmaya yöneliktir.