1950 yılında Ankarada doğdu.
Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulunu bitirdi.
Şiir kitapları: Su Tadında (1980), Lokmanla Geçen Şen Günlerim (1982), Haytalarla Hatmiler (1990), Ayda Tümör İzleri(1994), Avluda (1996), Meğer Söz Gümüş (1996), İkindi Kitabı (1999), Belki Çiçek Dağına: Toplu Şiirler / İlk yedi kitap (1999), Olmanın Halleri (2002), Meğer Söz Bakır (2006), Yetinmek Sevindirir: Seçme Şiirler (2007), Vadedimveylaya (2011)
Bu kitaplarından bazılarına Halil Kocagöz 1995 Şiir Ödülü, Yunus Nadi 1996 Şiir Ödülü (paylaştı), Altın Portakal 1997 Şiir Ödülü (İkincilik), Cemal Süreya 1997 Şiir &O
Tükendi
Gelince Haber Ver1950 yılında Ankarada doğdu.
Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulunu bitirdi.
Şiir kitapları: Su Tadında (1980), Lokmanla Geçen Şen Günlerim (1982), Haytalarla Hatmiler (1990), Ayda Tümör İzleri(1994), Avluda (1996), Meğer Söz Gümüş (1996), İkindi Kitabı (1999), Belki Çiçek Dağına: Toplu Şiirler / İlk yedi kitap (1999), Olmanın Halleri (2002), Meğer Söz Bakır (2006), Yetinmek Sevindirir: Seçme Şiirler (2007), Vadedimveylaya (2011)
Bu kitaplarından bazılarına Halil Kocagöz 1995 Şiir Ödülü, Yunus Nadi 1996 Şiir Ödülü (paylaştı), Altın Portakal 1997 Şiir Ödülü (İkincilik), Cemal Süreya 1997 Şiir Ödülü (paylaştı) ve Behçet Necatigil 2000 Şiir Ödülü verildi.
Bazı şiirleri İngilizce, Fransızca, Danca, Yunanca, Litvanyaca, Romence ve Bulgarcaya çevrildi.
Mehmet H. Doğan, on sekiz yıl önce (Ağustos 1994) Adam Sanat dergisinde yazdığı bir yazısında bu kitaba da değinmiş, şu değerlendirmeyi yapmıştı:
Akyol, ayda tümör izlerini ararken, kirletilmiş, lazer bumpların berhava ettiği yaşamın tozu toprağı içinden hiç kararmayacak elmas parçacıkları çıkarıyor Adlarına kambur çanların çaldığı şimdi yok olan iyi insanların tarihini arıyor. Çünkü (Kaybolan her şeyin tarihi vardır). Kılı kırk yararak oluşturduğu, hiçbir şeyin rastlantıya bırakılmadığı, çok ekonomik, özel bir dili var Akyolun. Bu yüzden, bir başka yerde de söylediğim gibi, sildiği, parlattığı, tozunu pasını aldığı sözcükleri bir telkâri ustasının inceliğiyle örerek oluşturduğu şiirler, elmas parçaları gibi sıkı, yoğun; bir cicim kilimi gibi havsız, düğümsüz oluyor. Sözcükler, onun birer ikişer dizelik kısacık şiirlerinde bir bayram sevinciyle uçuşuyor.
Sina Akyolun dördüncü şiir kitabı Ayda Tümör İzlerini -1999daki ikinci baskısından sonra- okura üçüncü kez sunuyor olmanın sevinciyle.