Ayrımcılık, insanlık tarihi boyunca insanlığın önemli bir sorunu olarak güncelliğini korumaktadır. Ayrımcılık, düşünce ve eylem olarak hayatımızın her safhasında karşımıza çıkabilmektedir. Ayrımcılık, atfedilen ya da sahip olunan özelliklerden dolayı karşı tarafı ayrıştıran “ben/biz ve ötekiler” düşüncesine dayanmaktadır. Ayrımcılıkta karşı tarafı “ben/biz ve ötekiler” düşüncesinden hareketle bir kategorileştirmeye tabi tutma söz konusudur. Ayrımcılığın, toplum hayatını olumsuz ve derinden etkileyen bir olgu olarak kavramsal, felsefî, sosyolojik ve antropolojik açılardan bilimsel ve sistematik olarak çözümlenmesine iht
Tükendi
Gelince Haber VerAyrımcılık, insanlık tarihi boyunca insanlığın önemli bir sorunu olarak güncelliğini korumaktadır. Ayrımcılık, düşünce ve eylem olarak hayatımızın her safhasında karşımıza çıkabilmektedir. Ayrımcılık, atfedilen ya da sahip olunan özelliklerden dolayı karşı tarafı ayrıştıran “ben/biz ve ötekiler” düşüncesine dayanmaktadır. Ayrımcılıkta karşı tarafı “ben/biz ve ötekiler” düşüncesinden hareketle bir kategorileştirmeye tabi tutma söz konusudur. Ayrımcılığın, toplum hayatını olumsuz ve derinden etkileyen bir olgu olarak kavramsal, felsefî, sosyolojik ve antropolojik açılardan bilimsel ve sistematik olarak çözümlenmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çalışmada insan hakları, eşitlik, özgürlük, adalet, hoşgörü ve saygı temelinde ayrımcılığın kavramsal, felsefî, sosyolojik ve antropolojik açılardan bilimsel ve sistematik çözümlemesi yapılmıştır. Toplumdaki bireylerin ayrımcılığı popülist bir yaklaşımla değil, hoşgörü ve saygı temelinde bilimsel ve sistematik olarak ele almasını sağlayabilmede çalışmanın bir farkındalık oluşturması beklenmektedir.