1979’dan beri (benim daha önce de gittiğim) Artur/Karaağaç’ta yaz tatillerimizi geçirirken Savaş’ın sadece deniz/kum tatilinden hoşlanmaması nedeniyle neredeyse ikinci günden itibaren çocukları da arabaya atarak yaptığımız geziler, üzülerek söylemeliyim ki şimdilerde çoğunu kaybettiğimiz körfezin Dikili’den Assos’a kadar uzanan tüm güzelliklerini görme fırsatı verdi. Daha sonraki yıllarda Ayvalık, taş döşeli ara sokakları, denizden esen rüzgarı, terk edilmiş oya gibi yapılmış kurtarılmayı bekleyen eski evleri, ara sokaklardaki balıkçı meyhaneleri ile önce Savaş’ı, sonra beni &cced
Tükendi
Gelince Haber Ver1979’dan beri (benim daha önce de gittiğim) Artur/Karaağaç’ta yaz tatillerimizi geçirirken Savaş’ın sadece deniz/kum tatilinden hoşlanmaması nedeniyle neredeyse ikinci günden itibaren çocukları da arabaya atarak yaptığımız geziler, üzülerek söylemeliyim ki şimdilerde çoğunu kaybettiğimiz körfezin Dikili’den Assos’a kadar uzanan tüm güzelliklerini görme fırsatı verdi. Daha sonraki yıllarda Ayvalık, taş döşeli ara sokakları, denizden esen rüzgarı, terk edilmiş oya gibi yapılmış kurtarılmayı bekleyen eski evleri, ara sokaklardaki balıkçı meyhaneleri ile önce Savaş’ı, sonra beni çarptı ve biz de 2003’de bir taş-ev edinerek kısmen de olsa Ayvalık’lı olduk. Bu kitap ikinci gözdesi Ayvalık ve çevresiyle ilgili olarak, Savaş’ın gözlemlerini ve duygularını bütün içtenliğiyle kaleme aldığı yazılarını içeriyor.