Enstrümanların yaratılışından önce eski insanlar ses eşliğinde yallıları icra ederlerdi. Sonraki aşamada, enstrümantal eşlik daha etkin olmuştur. Bunun örneği, Kobustan Anıtında saza benzer bir enstrüman çalan bir müzisyenin görüntüsü ile doğrulanır. Ölümsüz sanat eserleri yaratan ünlü Azerbaycan şair ve sanatçıları eserlerinde dans sanatını tasvir etmişlerdir. Orta Çağ’ın ünlü Azerbaycan şairleri Katran Tebrizi (XI. yüzyıl) ve dahi Nizami Gencevi (XII. yüzyıl) değerli eserlerinde dans sanatından bahsetmişlerdir. Nizami, şair kalemiyle dans ve oyunun etkileşimini anlatmıştır. Aynı zamanda,
Tükendi
Gelince Haber VerEnstrümanların yaratılışından önce eski insanlar ses eşliğinde yallıları icra ederlerdi. Sonraki aşamada, enstrümantal eşlik daha etkin olmuştur. Bunun örneği, Kobustan Anıtında saza benzer bir enstrüman çalan bir müzisyenin görüntüsü ile doğrulanır. Ölümsüz sanat eserleri yaratan ünlü Azerbaycan şair ve sanatçıları eserlerinde dans sanatını tasvir etmişlerdir. Orta Çağ’ın ünlü Azerbaycan şairleri Katran Tebrizi (XI. yüzyıl) ve dahi Nizami Gencevi (XII. yüzyıl) değerli eserlerinde dans sanatından bahsetmişlerdir. Nizami, şair kalemiyle dans ve oyunun etkileşimini anlatmıştır. Aynı zamanda, Sultan Muhammed Tebrizi’nin 16. yüzyıldan kalma “Av Sahnesi” başlıklı minyatür resmi, erkeklerin icra ettiği toplu dans olan “Yallı” yı tasvir etmektedir. Danslar, halk müziğinin ayrılmaz bir parçasıdır. İnsanların hayatıyla doğrudan ilgili olan dans müziği, yüzyıllar boyunca yaşamış ve gelişerek insanların yaşam tarzını, zevkini, psikolojisini ve iç dünyasını ifade etmiştir. Danslar bayram şenlikleri ve düğünlerin süsüdür. Oynak ritim, hoş avaz her zaman halk oyunlarına hayat verir. Elbette halk törenlerini de danssız hayal etmek imkansızdır. Halk tarafından rengarenk danslar yaratılmış olsa da, yüzyıllardır denenen bu kültür incilerinin bir kısmı unutulmuş ve günümüze kadar ulaşamamıştır.