Menü
Hesabım
Sepetim

Baba Seni Neden Oraya Koydular?

Üretici Liste Fiyat
25,93
18,15
Yorum Yap
Listeye Ekle
10+ Adet Stokta
Öne Çıkan Bilgiler
Nedim Şener, adını kızının sorduğu sorudan alan son kitabı Baba, Seni Neden Oraya Koydular?’da kendisini cezaevine götüren süreci anlatırken parmaklıklar arkasında yaşadıklarının ve mahkeme sürecinin bilinmeyen yönlerini de okurla paylaşıyor. Nedim Şener 3 Mart 2011’de gözaltına alındı. "Bir yanlışlık var, gidip hemen halledip döneceğim" diye düşünüyordu. Ancak 7 Mart 2011’de girdiği Silivri Cezaevi’nden 12 Mart 2012’de çıkabildi. Tam 376 gün eşinden, çok sevdiği kızından, arkadaşlarından ve tabii mesleğinden uzak kaldı. O gerçeği aramak için yola çıkmış bir gazeteciydi. Yolsuzluk, çeteler, vergi kaçakçılığı, hayali ihracat gibi pek çok konunun yanı sıra Hrant Dink cinayetinin izini sürüyordu. Yaptığı haberler, yazdığı kitaplar ona ödüller
Baba Seni Neden Oraya Koydular? Hakkında Bilgiler
Yayınevi : Doğan Kitap
Yazar : Nedim Şener
Barkod : 9786050906370
Boyut : 14x23
Sayfa Sayısı : 517
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Yılı : 2012
Cep Boy : Hayır

Tükendi

Gelince Haber Ver
Nedim Şener, adını kızının sorduğu sorudan alan son kitabı Baba, Seni Neden Oraya Koydular?’da kendisini cezaevine götüren süreci anlatırken parmaklıklar arkasında yaşadıklarının ve mahkeme sürecinin bilinmeyen yönlerini de okurla paylaşıyor. Nedim Şener 3 Mart 2011’de gözaltına alındı. "Bir yanlışlık var, gidip hemen halledip döneceğim" diye düşünüyordu. Ancak 7 Mart 2011’de girdiği Silivri Cezaevi’nden 12 Mart 2012’de çıkabildi. Tam 376 gün eşinden, çok sevdiği kızından, arkadaşlarından ve tabii mesleğinden uzak kaldı. O gerçeği aramak için yola çıkmış bir gazeteciydi. Yolsuzluk, çeteler, vergi kaçakçılığı, hayali ihracat gibi pek çok konunun yanı sıra Hrant Dink cinayetinin izini sürüyordu. Yaptığı haberler, yazdığı kitaplar ona ödüller kazandırdı. Tabii düşmanlar da... Nedim Şener, adını kızının sorduğu sorudan alan son kitabı Baba, Seni Neden Oraya Koydular?’da kendisini cezaevine götüren süreci anlatırken parmaklıklar arkasında yaşadıklarının ve mahkeme sürecinin bilinmeyen yönlerini de okurla paylaşıyor. "Herkesin bir ‘doğrusu’ vardır hayatta, gazeteci olarak benim görevimse ‘gerçekleri’ aktarmak. Gerçeğin peşinde koşmanın bedelini ‘komplo’ ile 13 ay Silivri Cezaevi’nde tutuklulukla ödedim. ‘Onlar gazeteci değil terörist’ diyen siyasetçilerden, gazete köşelerinden, televizyon ekranlarından ‘yargısız infaz’ eden gazetecilerden utandım. İçimde, hak, hukuk ve adalet adına ne varsa yıkarak beni hapsettiler ama başarılı olamadılar, çünkü gerçekler hapsedilemez."
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.