Fransız Felsefesi’nin doruklarından Jacques Derrida’dan bağışlamak, bağışlanamaz olan ve zaman aşımına uğramayan üzerine ufuk açıcı bir seminer. Affetmek, bağışlamak, af dilemek çağında; zaman aşımına uğramayan ve insanlığa karşı işlenen suçlar çağında çıkageliyor Bağışlamak. Derrida hayati soruları hayatımıza bırakıyor. Jankelevitch affetti mi, Heidegger affedilebilir mi?!
“Ölüm Almanya’dan gelen bir ustadır”
"Ben Yahudi öldürmedim. Alman olarak doğmak benim ne kabahatim ne de meziyetim. Benden izin isteyen olmadı [böylece birden bizi artık terk etmeyecek o soru, bir bizin ve ‘hangi biz’in mirasına, soykütü
Tükendi
Gelince Haber VerFransız Felsefesi’nin doruklarından Jacques Derrida’dan bağışlamak, bağışlanamaz olan ve zaman aşımına uğramayan üzerine ufuk açıcı bir seminer. Affetmek, bağışlamak, af dilemek çağında; zaman aşımına uğramayan ve insanlığa karşı işlenen suçlar çağında çıkageliyor Bağışlamak. Derrida hayati soruları hayatımıza bırakıyor. Jankelevitch affetti mi, Heidegger affedilebilir mi?!
“Ölüm Almanya’dan gelen bir ustadır”
"Ben Yahudi öldürmedim. Alman olarak doğmak benim ne kabahatim ne de meziyetim. Benden izin isteyen olmadı [böylece birden bizi artık terk etmeyecek o soru, bir bizin ve ‘hangi biz’in mirasına, soykütüğüne, kollektifliğine dayalı suçluluk ya da bağışlama gibi devasa bir soru da sorulmuş oldu]. Nazi suçları konusunda tamamen masumum; ama bu beni pek teselli etmiyor. Vicdanım rahat değil […] ve utanç, acıma, tevekkül, hüzün, kuşku, isyan karışımı bir şeyler hissediyorum.
Hala uykularım kaçıyor.
Sıklıkla bütün gece uyanık kalıyorum ve düşünüyorum, hayal ediyorum. Yakamı sıyıramadığım kabuslarım var. Anne Frank`ı, Auchwitz`i Todesfuge`yi ve Nuit Et Brouillardy`i düşünüyorum : “Der Tod ist ein Meister aus Deutschland.” [Ölüm Almanya`dan gelen bir ustadır.]"