Simone Weil’in toplumsal ve siyasal eleştiriye ayırdğı çalışmalarını bir araya getiren bu derleme, iki esas sorunun peşine düşüyor:
*Özgürlüğün ve baskının esas nedenleri nelerdir?* ve *Marx’tan bu yana siyasal ve toplumsal düşünce, Batı’da kayda değer bir şey üretebildi mi?*
*Gençken ‘Kapital’i ilk kez okuduğumda, belirli boşluklar; birincil öneme sahip belirli çelişkiler hemen aklıma geldi. O anda çok açık olmaları, kendi yargıma güvenmemi engelledi. Kendi kendime, Marksizm’e bağlı ola pek çok büyük zihnin de bu tutarsızlıkları ve boşlukları çok açık şekilde görmüş olabileceğini düşünüyordum.
Kaç genç beyin bu şekilde, kendinden şüphe duymadan, en iyi, temel şüphelerini bastırmıştır? Benim için, ilerleyen yıllarda, Ma
Tükendi
Gelince Haber VerSimone Weil’in toplumsal ve siyasal eleştiriye ayırdğı çalışmalarını bir araya getiren bu derleme, iki esas sorunun peşine düşüyor:
*Özgürlüğün ve baskının esas nedenleri nelerdir?* ve *Marx’tan bu yana siyasal ve toplumsal düşünce, Batı’da kayda değer bir şey üretebildi mi?*
*Gençken ‘Kapital’i ilk kez okuduğumda, belirli boşluklar; birincil öneme sahip belirli çelişkiler hemen aklıma geldi. O anda çok açık olmaları, kendi yargıma güvenmemi engelledi. Kendi kendime, Marksizm’e bağlı ola pek çok büyük zihnin de bu tutarsızlıkları ve boşlukları çok açık şekilde görmüş olabileceğini düşünüyordum.
Kaç genç beyin bu şekilde, kendinden şüphe duymadan, en iyi, temel şüphelerini bastırmıştır? Benim için, ilerleyen yıllarda, Marksist metinlerin, Marksist partilerin veya benzerlerinin ve olaylarının incelenmesi, ergenlik dönemimin yargısını ancak doğrulayabilirdi. Dolayısıyla gerçeklerle kıyaslanması açısından değil ama kendi içinde değerlendirilmesi açısından Marksist öğretiyi kusurlu buluyorum; daha doğrusu Marx’ın, Engels’in ve onları rehber alanların tüm yazılarının bir doktrin oluştur(a)madığını…*