Doğu’nun Batı’ya bakışı kimi zaman hayranlık, kimi zaman eleştiri doğuran basit bir du¨zlemde gerçekleşebilir mi? Oysa Batı’nın “öteki” gördu¨ğu¨ Doğu, kendi bakış açısında da “öteki” olduğunda kaybetmiştir benliğini… Batı’nın aynasında ne zaman kendi suretine baksa, dağınık ve çarpık imgelerle karşılaşır. Peki, Tu¨rk romanı bu aynaya nasıl yansır? Self-oryantalizm, yani Doğu’nun kendine Batılı bir bakışla bakması, edebiyatımızda hangi hikâyelerle, hangi karakterlerle gerçekleşir? İşte bu soruların cevabı toplumsal hayatımızın aynası romanların satır aralarında saklıdır.
1860’tan 1980&rsquo
Tükendi
Gelince Haber VerDoğu’nun Batı’ya bakışı kimi zaman hayranlık, kimi zaman eleştiri doğuran basit bir düzlemde gerçekleşebilir mi? Oysa Batı’nın “öteki” gördüğü Doğu, kendi bakış açısında da “öteki” olduğunda kaybetmiştir benliğini… Batı’nın aynasında ne zaman kendi suretine baksa, dağınık ve çarpık imgelerle karşılaşır. Peki, Türk romanı bu aynaya nasıl yansır? Self-oryantalizm, yani Doğu’nun kendine Batılı bir bakışla bakması, edebiyatımızda hangi hikâyelerle, hangi karakterlerle gerçekleşir? İşte bu soruların cevabı toplumsal hayatımızın aynası romanların satır aralarında saklıdır.
1860’tan 1980’e Türk romanında self-oryantalizmin izlerini süren Batı Aynasında Karşılaşmalar, Doğu’nun Batı’ya öykünürken kendini nasıl eleştirdiğini, kültürel değerlerin nasıl sorgulandığını ve nihayetinde kendi özünden nasıl uzaklaştığını ele alıyor. Batı’nın Doğu’ya dair kalıplaşmış imgelerinin ve ön yargılarının; Doğu’nun kendine dair algısını dönüştürmesini, hatta yabancılaştırmasını Türk romanı ekseninde ortaya koyan bu çalışma, kendiliğimiz ile dış dünyaya yansıyan suretimiz arasındaki çatışmaya yeni bir pencere açıyor.