‘‘Ayşe Ünüvar’ın Bekleyiş romanı saf, kirletilmemiş ve sahici bir aşkın duygu içre evreninde yazılmış düşsel-şiirsel bir anlatı. İçtenlikli bir anlatım diliyle inanarak, duyarak, yaşayarak kaleme aktarılmış bu romanın merkezi kavramı, artık her bir şeyin doğal-otantik halinden ırağa düştüğü bu yapmacık-yapay zamanda neyi kaybettiğimizi hatırlatırcasına yazarın üzerinde hassasiyetle odaklandığı ‘âşk’ kavramıdır. Aynı zamanda bu kavramın yanında, anlatı içinde yerel anlatılar ve hikâyelerle çeşitlenen, çeşitlenerek zenginleşen, yüreğinde İlâhi olandan izler, izlekler taşıyan zarif, latif ve incelikli ve hatta dramatik veçheler de taşıyan ‘âşk duygusu’ da içsel bir serüven işliğinde sayfalara taşınıyor.
Ünüvar, dillere, gönüllere epik
Tükendi
Gelince Haber Ver‘‘Ayşe Ünüvar’ın Bekleyiş romanı saf, kirletilmemiş ve sahici bir aşkın duygu içre evreninde yazılmış düşsel-şiirsel bir anlatı. İçtenlikli bir anlatım diliyle inanarak, duyarak, yaşayarak kaleme aktarılmış bu romanın merkezi kavramı, artık her bir şeyin doğal-otantik halinden ırağa düştüğü bu yapmacık-yapay zamanda neyi kaybettiğimizi hatırlatırcasına yazarın üzerinde hassasiyetle odaklandığı ‘âşk’ kavramıdır. Aynı zamanda bu kavramın yanında, anlatı içinde yerel anlatılar ve hikâyelerle çeşitlenen, çeşitlenerek zenginleşen, yüreğinde İlâhi olandan izler, izlekler taşıyan zarif, latif ve incelikli ve hatta dramatik veçheler de taşıyan ‘âşk duygusu’ da içsel bir serüven işliğinde sayfalara taşınıyor.
Ünüvar, dillere, gönüllere epik bir çağrışım bırakan, dilden dile, yürekten yüreğe samimi hislenişlerle aktarılan bu kadim âşk kavramını, edindiği edebiyat görgüsü ve beğenisiyle titizlikle incelterek bugünün okuyucusuna armağan ediyor.
Modern roman okuyucusu bu kitapta neyi kaybettiğini, asli özünü, ruhunda çağıldayıp genişleyen ve aşka meyyal iç sesi, tül bir perde ardında ışıldayıp duran aşkın hayalini, duygunun derin kıvrımlarla şekillenen şiirini bulacak..
Bekleyiş, âşkın dip odalarında beklemeye değecek kadar iç’te, yürekte yankılanan duygu-yoğun bir roman..
Bekleyiş’in sırrı, anlatının sonunda bulamadığımız cevabı bize geri veriyor, Âdemoğlu Bekleyiş’te âşkın sırrına eriyor.’