Ben sadece kuşları severim. Öyle hepsini de değil. Sadece iki kuş vardır beni kendisine çeken. Çu¨nku¨ benim yaşamım onlarda gizlidir. Herhangi bir belgeselde tesadu¨fen karşınıza çıkan iki kuş, aslında benim hayatımın bir özeti de olabilir: gugukkuşu ve balkılavuzu. Bu iki kuşu o kadar çok severim ki sağ omzumda balkılavuzu kuşunun bu¨yu¨kçe bir dövmesini, sol omzumda ise yine aynı ebatlarda bir gugukkuşunu taşırım.
Yıllarca Balkılavuzu olarak anıldım. Yapmadığım kötu¨lu¨k var mı bilmiyorum, ayrıca aldığım hiçbir sorumluluğu
hatırlamıyorum. Hayatımın gu¨nahlarla dolu olmasını umursamıyorum. Yaptıklarımdan as
Tükendi
Gelince Haber VerBen sadece kuşları severim. Öyle hepsini de değil. Sadece iki kuş vardır beni kendisine çeken. Çünkü benim yaşamım onlarda gizlidir. Herhangi bir belgeselde tesadüfen karşınıza çıkan iki kuş, aslında benim hayatımın bir özeti de olabilir: gugukkuşu ve balkılavuzu. Bu iki kuşu o kadar çok severim ki sağ omzumda balkılavuzu kuşunun büyükçe bir dövmesini, sol omzumda ise yine aynı ebatlarda bir gugukkuşunu taşırım.
Yıllarca Balkılavuzu olarak anıldım. Yapmadığım kötülük var mı bilmiyorum, ayrıca aldığım hiçbir sorumluluğu
hatırlamıyorum. Hayatımın günahlarla dolu olmasını umursamıyorum. Yaptıklarımdan asla pişman olmadım.
Şimdi sana gerçek beni anlatacağım. Şimdi seni şeytanla tanıştıracağım. Eğer buna hazırsan, kitabın ilk sayfasını
açmanı bekliyorum.
Kerem Ilgar’ın Ben Sadece Kuşları Severim adlı romanı bir kötülüğün resmini çiziyor; kötülük, romantik ve adil betimlemelerden ziyade tüm saflığıyla ete kemiğe bürünüyor ve bizleri, insanın korkutucu gerçekliğiyle tanışmaya davet ediyor.