“Zaman, rüzgârlarla uçup gider,
Yıllar yüzer yüzer atlarken
Hisarlık Tepe’de ardı ardına kurulan kentlerhem mekânı hem de düşü yaşardı.
Dünya bir düş uykusundan uyandığındainsanların gözlerine düşen bir anın adıydı Troya.
Ya da Wilusa…
İlion...”
Almanya’da eşi Albert ile mutlu bir yaşam süren Maysa,annesinin ölümü üzerine doğduğu toprakların onu çağırdığını hissetmeye başlar. Geçmişine doğru çıktığı bu yolculukta hayallerini, inandıklarını kısaca varoluşunu sorgulayacaktır. Benliğini, doğduğu toprakların beş bin yıl boyunca üst üst
Tükendi
Gelince Haber Ver“Zaman, rüzgârlarla uçup gider,
Yıllar yüzer yüzer atlarken
Hisarlık Tepe’de ardı ardına kurulan kentlerhem mekânı hem de düşü yaşardı.
Dünya bir düş uykusundan uyandığındainsanların gözlerine düşen bir anın adıydı Troya.
Ya da Wilusa…
İlion...”
Almanya’da eşi Albert ile mutlu bir yaşam süren Maysa,annesinin ölümü üzerine doğduğu toprakların onu çağırdığını hissetmeye başlar. Geçmişine doğru çıktığı bu yolculukta hayallerini, inandıklarını kısaca varoluşunu sorgulayacaktır. Benliğini, doğduğu toprakların beş bin yıl boyunca üst üstekurulan kentlerinde yani bugünün Çanakkale’sinde arar.Bu döngüsel zamanda rehberiyse annesinin ona miras bıraktığı yazılardır. Bu yazılarda Hisarlık Bölgesi’nin; Tunç Çağı,Troya Savaşı Dönemi ve Osmanlı Dönemi’ndekifarklı görünümleri hikâyeleştirilmiştir.
Metinlerarası çıkacağınız bu yolculukta, aile içi çatışmalar özelinden medeniyetler arası çatışmalara açılırken Troya’yıbu kez de “bizden” okuyacaksınız.