Ürkek bir güvercin misali aşkın saçaklarına emin bir yürekle konmak istiyorum. Derdimi ve hüznümü dost bildiğim iklimlere bırakıp peşin bir saadetle çıkmaya geldim geri. Dergâhım burası, bargâhım burası, aç gönlünün kapılarını da ey aşk, saatler durası. Aç gönlünün kapılarını ey aşk, yansın kalbimin isli çırası. Yılmaz bir muhabbetle sırladığın bütün yüreklerin selamıyla aç kapını. Ne olur topla bendeki beni, bir baba merhametiyle dizlerinin dibine. Anlatılmamış bütün masalları anlat. Döküldükçe dudaklarından dostane kelimeler birer birer, bana yağmur
Tükendi
Gelince Haber VerÜrkek bir güvercin misali aşkın saçaklarına emin bir yürekle konmak istiyorum. Derdimi ve hüznümü dost bildiğim iklimlere bırakıp peşin bir saadetle çıkmaya geldim geri. Dergâhım burası, bargâhım burası, aç gönlünün kapılarını da ey aşk, saatler durası. Aç gönlünün kapılarını ey aşk, yansın kalbimin isli çırası. Yılmaz bir muhabbetle sırladığın bütün yüreklerin selamıyla aç kapını. Ne olur topla bendeki beni, bir baba merhametiyle dizlerinin dibine. Anlatılmamış bütün masalları anlat. Döküldükçe dudaklarından dostane kelimeler birer birer, bana yağmurun serinliğini getir, onun sesini dinlet. Aç gönlünün kapılarını ey aşk, yerimi ve haddimi bilirim ben bu kapıda.
Sen ömrümün şafak yanı, bahar yanı, umut yanı, can yanı. Yüzüm çok değişti benim. Beni kalbimden tanı.