Kan ılık. Korku soğuk. Ben cesur. Dayandığım yere kadar. Bu oda, zaten bir mezar. Hazır! Parkeler, fayanslar, dolaplar, duvarlar, tahtalar… Söylesin bana, ömür, ne kadar? Bana biçtikleri günler, neden, bir siyah, bir beyaz, bir siyah…? Neden? Bunca yıllık yaşantım, dağınık bir satranç tahtası gibi. Viran. Karanlık. Karanlık! Neyi düşlesem, aydınlığımı sömürüyor. Günüm, güneşim bile sahte. Erir miyim? Onu, buluncaya dek? Yegorka! Onu buluncaya dek! Her şey tersine mi işleyecek, ömrümde? Böyle mi sürmeli? Ya bulamazsam? Ya bulamadıysam? Ya kendime bunu anlatamıyorsam, anlatamadıysam? Ama nereye kadar?
Tükendi
Gelince Haber VerKan ılık. Korku soğuk. Ben cesur. Dayandığım yere kadar. Bu oda, zaten bir mezar. Hazır! Parkeler, fayanslar, dolaplar, duvarlar, tahtalar… Söylesin bana, ömür, ne kadar? Bana biçtikleri günler, neden, bir siyah, bir beyaz, bir siyah…? Neden? Bunca yıllık yaşantım, dağınık bir satranç tahtası gibi. Viran. Karanlık. Karanlık! Neyi düşlesem, aydınlığımı sömürüyor. Günüm, güneşim bile sahte. Erir miyim? Onu, buluncaya dek? Yegorka! Onu buluncaya dek! Her şey tersine mi işleyecek, ömrümde? Böyle mi sürmeli? Ya bulamazsam? Ya bulamadıysam? Ya kendime bunu anlatamıyorsam, anlatamadıysam? Ama nereye kadar?