Volker Harlan ile Joseph Beuys arasındaki bu tartışma, Beuys’un öncelikle “Plastik” (Üç boyutlu), “Bildhaurei” (Yontu) ve “Skulptur” (Heykel) tanımlarına açıklık getirerek, diğer yandan doğa başta olmak üzere, tin ve tinsellik kavramlarıyla, dolayısıyla gene Antropozofi kavramının içerdikleriyle her daim birlikte hareket ettiğini gösteriyor. Şunu özellikle en baştan belirtmekte yarar var: Beuys’un sanat adına deneyimlediği ne varsa, bunları insanlarla, eylemlerini gerçekleştrdiği anda onlarla paylaştığı ölçüde ve insan-ların bu uygulamalar gerçekleştirilirken ancak deneyimleyebildiklerine şüphe yok! Bu tartışm
Tükendi
Gelince Haber VerVolker Harlan ile Joseph Beuys arasındaki bu tartışma, Beuys’un öncelikle “Plastik” (Üç boyutlu), “Bildhaurei” (Yontu) ve “Skulptur” (Heykel) tanımlarına açıklık getirerek, diğer yandan doğa başta olmak üzere, tin ve tinsellik kavramlarıyla, dolayısıyla gene Antropozofi kavramının içerdikleriyle her daim birlikte hareket ettiğini gösteriyor. Şunu özellikle en baştan belirtmekte yarar var: Beuys’un sanat adına deneyimlediği ne varsa, bunları insanlarla, eylemlerini gerçekleştrdiği anda onlarla paylaştığı ölçüde ve insan-ların bu uygulamalar gerçekleştirilirken ancak deneyimleyebildiklerine şüphe yok! Bu tartışmanın bize gösterdiği en önemli şeylerden biri budur!