“Beni övmek istiyorsanız, bana Britanya’nın Jack London’ı deyin.” —BERNARD SHAW
Edebiyat tarihinin en gerçekçi hayvan karakterlerinden biri olan Beyaz Diş, yalnızca hayvanların değil insanın da vahşi doğasının bir yansıması gibidir.
19. yüzyıl sonlarında, Altına Hücum döneminde geçen Beyaz Diş’te Jack London yarı kurt yarı köpek olan bu sıradışı karakterin gözünden insanın ve doğanın zalimliğinin, çetin koşullarının yanı sıra sevgiyi ve umudu da farklı bir gözle betimliyor. Vahşi bir yaratığın “sosyal” ortama uyum sağlama süreci ve medeniyet içerisinde kendi yerini bulma &c
Tükendi
Gelince Haber Ver“Beni övmek istiyorsanız, bana Britanya’nın Jack London’ı deyin.” —BERNARD SHAW
Edebiyat tarihinin en gerçekçi hayvan karakterlerinden biri olan Beyaz Diş, yalnızca hayvanların değil insanın da vahşi doğasının bir yansıması gibidir.
19. yüzyıl sonlarında, Altına Hücum döneminde geçen Beyaz Diş’te Jack London yarı kurt yarı köpek olan bu sıradışı karakterin gözünden insanın ve doğanın zalimliğinin, çetin koşullarının yanı sıra sevgiyi ve umudu da farklı bir gözle betimliyor. Vahşi bir yaratığın “sosyal” ortama uyum sağlama süreci ve medeniyet içerisinde kendi yerini bulma çabası, London’ın coşkulu üslubuyla ete kemiğe bürünüyor.
Beyaz Diş’in hikâyesi, hayvanların dünyasına ve toplumdan uzaklaşmış insanların toplumsal duruşuna dair dramatik ve gerilimi yüksek bir anlatı.
Harold Bloom’un önsözüyle.