İstanbul`un Taksim adlı turistik semtinin birden fazla yüzü var.
İstiklal Caddesinin dükkân ve sokaklarına yayılan, renklerin ve ırkların aynı potada erdiği insan vücutlarının yer aldığı gündüz yüzü...
Akşamın başlaması ile, sokak şarkıcılarının şarkıları, Rock barlardan gelen sesler, piyango satıcılarının sesleri ve nostaljik tramvay tekerleklerinin iniltisinin yarattığı gürültülü yüzü…
Ve gece yarısından sonra ortaya çıkan başka bir yüzü. Arap Pavyonları... Açtıkları kapılarının arkasında zayıf ışıklar altında, gün boyu uyumuş ve akşam olunca ilkel dedelerinin yolunda de
Tükendi
Gelince Haber Verİstanbul`un Taksim adlı turistik semtinin birden fazla yüzü var.
İstiklal Caddesinin dükkân ve sokaklarına yayılan, renklerin ve ırkların aynı potada erdiği insan vücutlarının yer aldığı gündüz yüzü...
Akşamın başlaması ile, sokak şarkıcılarının şarkıları, Rock barlardan gelen sesler, piyango satıcılarının sesleri ve nostaljik tramvay tekerleklerinin iniltisinin yarattığı gürültülü yüzü…
Ve gece yarısından sonra ortaya çıkan başka bir yüzü. Arap Pavyonları... Açtıkları kapılarının arkasında zayıf ışıklar altında, gün boyu uyumuş ve akşam olunca ilkel dedelerinin yolunda devam eden, avlanmaya çıkmış erkek simaları;
Bir de ciltlerinin altında botoks ve silikon saklanmış, suratları makyajlı müthiş kadın simaları. İşte o zaman, fahişeler, pezevenkler ve tan vakti müşterilerinden oluşan eksiksiz unsurların fuhuş alemi başlar.
Gece yarısı alemi! Hikaye ve masallarla dolu bir alem. Yaratıcı bir karmakarışıklık alemi. Bu karmaşa, çoğunlukla acıları ve her cins sefaleti doğuran bir darmadağınıklık. Ender zamanlarda ise, bir aşk hikâyesi veya bin bir gece masallarından bir masal…