İncelediğiniz kitap, 2015 yılında rahmet-i Rahmân’a uğurladığımız bir mûsikî üstadının kültür dünyamıza sunduğu son hediyesidir.
Türk kültürünün temel unsurlarından olan mûsikîmiz, bilindiği gibi, husûsiyle geçen asırda, onu yok etmeyi gâye edinmiş nasibsizlerin, devletten de yüz bularak giriştikleri ağır bir tecâvüze mâruz kalmış, mektebden, radyodan, televizyondan âdetâ mahrum bırakılmaya çalışılmıştı. Dünyanın hiçbir medenî ülkesinde görülemeyecek bu ilkelliğe, tabîatiyle karşı çıkan haysiyetli pek çok m&
Tükendi
Gelince Haber Verİncelediğiniz kitap, 2015 yılında rahmet-i Rahmân’a uğurladığımız bir mûsikî üstadının kültür dünyamıza sunduğu son hediyesidir.
Türk kültürünün temel unsurlarından olan mûsikîmiz, bilindiği gibi, husûsiyle geçen asırda, onu yok etmeyi gâye edinmiş nasibsizlerin, devletten de yüz bularak giriştikleri ağır bir tecâvüze mâruz kalmış, mektebden, radyodan, televizyondan âdetâ mahrum bırakılmaya çalışılmıştı. Dünyanın hiçbir medenî ülkesinde görülemeyecek bu ilkelliğe, tabîatiyle karşı çıkan haysiyetli pek çok münevver zevât medenî ölçüler içinde gerekeni yaptılar. İşte onların temsilcilerinden birisi, işbu kitabın yazarı Ahmed Hatiboğlu olmuştur.
Ahmed Hatiboğlu merhumun bu kitabında yazdıkları, sâdece şahsî hayatının bir tasviri değildir. Onun esas kıymeti, mûsikîmizin husûsiyle tasavvuf mûsikîmizin ölümsüzlüğünü çeşitli bâdireler atlatarak nasıl resmen kabul ettirebildiğini birinci elden anlatıyor olmasındadır.