Bir çöl rüzgârı
ömrümüz! Akıp giden bir ırmak. Giden
günün, gelecek yarından
bir farkı yok
benim için!
Yaratıcı yeteneğini dökmek için rubai kalıbını seçen Ömer Hayyâm,
İran edebiyatının büyük şairleri arasında özgün bir yerde durur.
O, bir hıçkırığın boğduğu gülümsemeyi gizleyen bir umutsuzdur.
Bu çileli ve mutsuz dinginlik onu kolayca ve yarasız sarmadı.
Tüm yaşamı boyunca hakikati aradı. Yoz ve hoşgörüsüz çağdaşlarının yargılarını önemsemeden insanların kör inançlarının boşluğunu açıklamaya cesaret etti.
Tükendi
Gelince Haber VerBir çöl rüzgârı
ömrümüz! Akıp giden bir ırmak. Giden
günün, gelecek yarından
bir farkı yok
benim için!
Yaratıcı yeteneğini dökmek için rubai kalıbını seçen Ömer Hayyâm,
İran edebiyatının büyük şairleri arasında özgün bir yerde durur.
O, bir hıçkırığın boğduğu gülümsemeyi gizleyen bir umutsuzdur.
Bu çileli ve mutsuz dinginlik onu kolayca ve yarasız sarmadı.
Tüm yaşamı boyunca hakikati aradı. Yoz ve hoşgörüsüz çağdaşlarının yargılarını önemsemeden insanların kör inançlarının boşluğunu açıklamaya cesaret etti.