Asıl mesleği astsubaylık olan Abbas Hilmi Erhan (Saraybosna 1900-İstanbul 1983) 1970 yılında, 25 Ocak-2 Mart tarihleri arasında karayoluyla gerçekleştirdiği hac yolculuğunu iki deftere, eski yazı ile gün gün kaydetmiş. Tahsil yıllarından itibaren aldığı askeri disiplinden olacak ki bazen saatleriyle birlikte tarihleri, yer ve mekân adlarını, camiler başta olmak üzere mabetleri, hac ibadetinin bütün anlarını, ziyaretgâhları, kendisi başta olmak üzere hacıların halet-i ruhiyelerini, etrafta gördüğü kurumları, kişileri, eşyaları, yiyecekleri, insanları, hac arkadaşlarını, yolda, sokakta, dışarda ve tabiatta gördüklerini, her kademede yetki
Tükendi
Gelince Haber VerAsıl mesleği astsubaylık olan Abbas Hilmi Erhan (Saraybosna 1900-İstanbul 1983) 1970 yılında, 25 Ocak-2 Mart tarihleri arasında karayoluyla gerçekleştirdiği hac yolculuğunu iki deftere, eski yazı ile gün gün kaydetmiş. Tahsil yıllarından itibaren aldığı askeri disiplinden olacak ki bazen saatleriyle birlikte tarihleri, yer ve mekân adlarını, camiler başta olmak üzere mabetleri, hac ibadetinin bütün anlarını, ziyaretgâhları, kendisi başta olmak üzere hacıların halet-i ruhiyelerini, etrafta gördüğü kurumları, kişileri, eşyaları, yiyecekleri, insanları, hac arkadaşlarını, yolda, sokakta, dışarda ve tabiatta gördüklerini, her kademede yetkililerin davranışlarını, esnafı, satın aldığı, yiyip içtiği şeylerin fiyatlarını… tek tek kaydetmiş. Bu özellikleri itibariyle çok kıymetli ve bazı bakımlardan istisnai bir Hac Günlüğü sayılır. Mütedeyyin Türk halkının hac ibadetine olan düşkünlüğü ile kutsal mekânlara, Hz. Peygamber Efendimize dair samimi ve derin hissiyatı ve bağlılığı da günlüklerin tamamına sinmiş vaziyettedir. Karayolu ile hac yolculuğu yapmanın neredeyse imkânsız hale geldiği günümüzde daha da kıymetli bu günlükler…