Daha dündü. Dün değil miydi yoksa. O çocuk bana bakmıştı. Bakmadı mı yoksa. Benim düğünüm mü vardı. Ama ben kim evlenmek kim. Benim gibi başına buyruk hoppa birinin, evlilik gibi katı kuralları olan bir yapıda ne işi olur ki? Ha ha, aklını yemiş olmaları gerek. Fotoğraflarım nerede? Kanıtlayacağım sana, senin ben olmadığımı.
Esme Sarıtaş, ilk öykü kitabı Bir Martının Çığlığını Duydum’la okurlarımızın karşısında. Bu öykülerde çağdaş yaşamın şiddeti, haksızlıkları, kadınlık hallerinin yakıcı anları var. Sarıtaş, kalemini zaman, mekân sınırı olmaksızın, hayal gücünün götürdüğü her yere
Tükendi
Gelince Haber VerDaha dündü. Dün değil miydi yoksa. O çocuk bana bakmıştı. Bakmadı mı yoksa. Benim düğünüm mü vardı. Ama ben kim evlenmek kim. Benim gibi başına buyruk hoppa birinin, evlilik gibi katı kuralları olan bir yapıda ne işi olur ki? Ha ha, aklını yemiş olmaları gerek. Fotoğraflarım nerede? Kanıtlayacağım sana, senin ben olmadığımı.
Esme Sarıtaş, ilk öykü kitabı Bir Martının Çığlığını Duydum’la okurlarımızın karşısında. Bu öykülerde çağdaş yaşamın şiddeti, haksızlıkları, kadınlık hallerinin yakıcı anları var. Sarıtaş, kalemini zaman, mekân sınırı olmaksızın, hayal gücünün götürdüğü her yere uzatıyor ve acının da, sevincin de tek bir coğrafyasının olmadığını anlatıyor.